ADI AŞK...
Siyaha döndü güllerim goncası kırmızıyken
Hani bahardı bütün mevsimler. Hani sen varken karalar bana yakışmazdı. Yüreğim çırpınır boşlukta kalan tüm sesler gibi. Üşütürüm geceyi nefesimin zemherisinde. Kor alevli bir şehir olur gözlerim. Ve sen geçersin göz bebeklerimin yandığı yerden Kristal acılar düşer sevdamın onulmaz yaralarına Susmak çözümse işte kilit vuruyorum dudağıma Bir daha adını anmamak için Sandıklara saklıyorum bildiğim bütün kelimeleri Ve yağmurları salarak gözlerimden gidiyorum ansızın sana elveda demeden Yar Yaralı bir kalp bırakıyorum ardımda Biraz benden,biraz yetim kalmış bir çocuğun gülüşünden. Zannetme bu gidiş bir gelişe gebe. Çoktan yıktım sana çıkan bütün yollarımı Bir gece sürdüm ayrılığın acısını Zümrüd-ü Anka’nın gözlerine. Kaf dağını sordu bana; Bilmem dedim ,bilemem şimdi o çok uzaklarda. Virane evler geçiyor yüreğimin acıya bakan yamaçlarından. Beyhude bir ömür bu. Yakışmıyor bana. Bu deli intizar Lakin durmuyor adını her andığımda gözlerim. Mecnun sevdasından kanatıyorum aşk gömleğini Yusuf oluyor gözlerim kuyulara ram oluyor göremiyor Yar seni Yitik sevdamın küllerini tutuşturuyorum özleminle Ve bir düş soluyorum her nefesimin ardından. Duvarlarda adın saklı Şu kanayan eller benim, şu yarıda kalan çığlıklarımın son tınıları. Kahroluşun efsanesinden yüceleşiyor gözlerin Ama zannetme demirleri vurmam yüreğime Gel desen gelmem,gelemem. Büyük bir aşktır beni huzuruna getiren Ve yine Mecnun sevdasından kanatıyorum aşk gömleğini Leyla çok uzaklarda değil. Bir el uzatımında kalıyor bütün sevdalar. Özgür bırakıyorum sürgüne gönderdiğim celladımı. Ve bir yağmur başlıyor, adı; Aşk... N.A (11.2007) |