Çeyiz sandığım/1….Yoğurtçu Hasan Dede
Çeyiz sandığım/1….Yoğurtçu Hasan Dede
“-Çeyiz sandığım annemin tek yadigarı ne çok şey paylaştık seninle sen beni dinledin içine sabırları mı, gözyaşlarımı doldurdum hiç beni terk etmedin”… …Seninle büyüdüm yaşlandım sen yine aynısın yüzün hiç değişmedi… “-Ne çok anı canlandı başımı sana koyunca siyah beyaz bir film şeridi gibi yaşadım hayatı” Dinle -Yıl bin dokuz yüz yetmiş “İzmir Kadife Kale” ıslak taştan bir merdivenli sokağın başında ağlıyordu daha sekiz yaşına basmış Arnavut kaldırımlarına oturan küçük köylü kızı Gül saçları yatağından yeni kalkmış dağınık, dalgın ve şaşkın bakınırken sağına , soluna aniden irkilir gözleri parlardı elinde ki çanı sallayarak bağırırdı Hasan dede”-yoğurtçuuuuuu!”… Ahşap evlerin kafesli pencerelerinden cumbalar dan uzatılan sepetlere yada, yeni çıkmış moda olmuştu o günlerde en temiz melamin tabaklara koyarlardı. “-Gel bakayım benim Gülüm” dedi Hasan dede -“dedeciğim” diye eline sarıldı Gül bilirdi ona ayırırdı yoğurtçu dedesi kaymağını ve bir anda o iri gözlerinde düşmeye hazırlanmış nohut tanesi büyüklüğünde ki damlanın yanağından bir anda süzüldüğünü görünce Hasan dede “-niye ağlıyorsun? Gülüm der kucağına alır severdi “-sandık” diyebildi gül “-anlat hele bakayım dedi yoğurtçu Devam edecek.. Aliye Uyanık / BOZOK KIZI 19. 04. 2015 / GEBZE |
İçten, bizden bir şiir tebrikler arkadaşım.
Sevgimle