İBRANÂMESırtıma atarak Bileklerinden söktüğüm falaka yılkığı ayaklarımı Avuçlarımda Sana saklayarak Ve Yasaklayarak senden gayrısına Ananım alnımda Ve Yanaklarımda biriktirdiği hasbî duâlarımı Kafatasımda recmedilen Neyni kanamalı aklımla Ya da Sen söyle hadi Akılsızlığımla Hüzün buğulu camlarına yağıyorum yine Çise çise Sevgili Ögeleri parçalanmış Dağıtılmış cümlelerimin Tard edilmiş mücerred ismi fâillerini Harfleri ezilmiş Ağzı gözü kaymış sözcüklerimin Kayıt dışı bırakılan Mezidî hecelerini Mâzisi âtisi ced be ced sövülmüş Her mısra arası duraksayışlarda Satır sonu imlâlarda kıstırılıp İmansızca İnsafsızca dövülmüş şiirlerimi doldurdum Bak eteklerime Annem kızacak yine biliyorum Azarlayacak ağlatacak bellice Korkuyorum Üstüm başım Yüzüm gözüm kafiye kıymığı Mısra kırığı Nazım artığı kirli Sen Uzatsan diyâr diyâr Güneydoğum kokan Güneş yanığı ellerini Gözlerimden akan Şu Allah’ın cezası sensizliği temizlesen Vazgeçmedim Sevgili Sevaplarımı bıraktım afaroz sevdâlara Bir de Sağ yan inançlarımı Cehennemin 7 kapısına Bir parça onur Çeyrek yürek arası gurur Bir seni Ah bir de’seni Devşirip sol boşluk sancılarıma Kerb’i Belâ edip başıma Hüseyinî bir inatla Ve Kanatarak Kûfe’mde taşıdığım mahsûmiyeti Yezidî bir Kitap tanımazlıkla Halkların kalleşliğinde vuruldum Ben sana |