MECBURİ GİDİŞ
Bu gidiş mecburi bir gidiş olacak.
Ellerimle büyüttüğüm kır çiçeğim, Üzerine titrediğim, Kimselere yakıştıramadığım, Gözümden bile sakındığım sevdam... gidiyorum. Bu gidiş öyle bir gidiş olacak ki; Ne içime işleyen o ceylan bakışların, Ne dünyamı eğlenceye boğan, Kulaklarımda çınlayan bayram sevinci gülüşlerin Ne içime çektiğim bebeksi teninin kokusu Nede tuttuğumda ayaklarımı yerden kesen ellerin, Ruhumu okşayan o sıcacık nefesin olmayacak yanımda. Yüreğimde açılmış koskoca yara izim, Gözlerimde kaybedişimin dehşeti, Elimde kalan çok sevmenin ağır diyeti .... gidiyorum Bölük pörçük,darma duman Rüyalarımda karabasan, Hep sen varsın her nere baksam Uykuda en güzel rüyam, Hayallerimde gönül tahtımda olan, Aynada yarım,suda izdüşümüm, Gönül bahçemde gezinenim, Adımı en güzel şekilde seslenenim... gidiyorum. Bu gidiş öyle bir gidiş olacak ki; O kusmelerin ve çocuksu mashsun dudak bükmelerin, Kızdığında kaşlarını çatışın,şahin gibi bakışın, Sevişlerindeki o anne şevkatin, Konuşurken sesin ve o güzel muhabbetin olmayacak yanımda. Ey ahu bakanım,yanıma en güzel yakışanım, Yarama merhem saranım,kafesinde tutsağım, Her anımda dilimden düşmeyenim. Aklımda,yanımda olanım Giderken ardımdan bakanım...gidiyorum SALİH AKDAĞ |
selam ve dua ile