YOLCUTüm ışıklar kapanmış, gözlerin feri sönmüş Odanın ortasında boylu boyunca yatar Vermiş sırtını yere, yüzünü Hakka dönmüş Damarında ölümsüz gerçeğin nabzı atar -Tüm ışıklar kapanmış, gözlerin feri sönmüş Üstünde beyaz örtü, ikİ yanda kolları Bir kaç damla ter inmiş buz gibi şakağından Kalanlara bırakmış tüm beşeri yolları Öz yurduna yürüyor o kendi sokağından -Üstünde beyaz örtü, iki yanda kolları Akıbetine ağlar herkes elin yasında Küçücük bir odada mahşerin provası Azrail’in parmağı iz bırakmışçasına Ölümün yeni baştan keşfedilmiş havası -Akıbetine ağlar herkes elin yasında Gelenler ayaküstü hıçkırırken eşikte Gidenlerin dudağı duada kıpır kıpır Bugün bir cenaze var dünkü ahşap beşikte Gözlerinin önünde kapı önündeki sır -Gelenler ayaküstü hıçkırırken eşikte Dünya bir nefes rüzgar iki perde arası Açıldı; beyaz kundak. Kapandı; kara toprak Bu gün şu yatanındı yarın kimin sırası? Bilinir mi ne vakit düşer titreyen yaprak? -Dünya bir nefes rüzgar iki perde arası Düşünemez mi insan, düşünür de karınca? Her canlının son yurdu kendi cürmü kadardır Bu gün olmazsa yarın o mekana varınca Ecri kadar havadar, günahlarınca dardır -Düşünemez mi insan, düşünür de karınca. Fevzi öztürk 14/04/2015 |
Öz yurduna yürüyor o kendi sokağından
Gözlerinin önünde kapı önündeki sır
Ecri kadar havadar, günahlarınca dardır
Bu ifadelere hayran kaldım.
Tebrikler dost kalem.