SİZ GİDELİ
Kapının ardında durur süpürge
Sevim’e söylerim: Şu evi süpür be! O da bana der: Bir de Ali süpürse? Siz gideli süpürülmedi evimiz. Sabah olur kalkarız, sobamız yanmıyor Tencerede aş yok, ekmek kuru yenmiyor Öğleleri hiç kimse evimize gelmiyor Siz gideli oruç tuttuk cümlemiz. Su soğukmuş, yuyamazmış marulu Bıçak büyükmüş, soyamazmış elmayı Sevim küçükmüş, yapamazmış dolmayı Siz gideli çürüdü sebzelerimiz. Su ocakta kaynıyor, Sevim yolda oynuyor Ateş sönüyor, hiç haberi olmuyor Su soğuyor, çamaşırlar kalıyor Siz gideli yıkanmadı kirimiz. Çay bardakları, bulaşık tencereler ocakta Eşyalar darmadağın, köşe bucakta Misafir gelse kendini sanacak sergide, parkta Siz gideli kalmadı oturacak yerimiz. Bakkaldan fırından bu ay borç aldım Zaten eskimişti sırtımdaki pusadım Yenilik yapmaktı biraz maksadım Çarşıya uymadı evdeki hesabım Siz gideli delindi bizim cebimiz. Yeşilyuva’da sinemalar çoğaldı Tabi, bize eğlenceler bolaldı Uyku saatimiz 12.00 den önce çalmadı Siz gideli kısaldı günlerimiz. Siz gittiniz çalış diyen olmadı Oruç tuttuk karınlarımız doymadı Ali İhsan bol bol gezdi oynadı Siz gideli zayıf doldu karnemiz. Karnımız aç, kuyruğu yine dik tuttuk Yarı aç, yarı tok çilemizi yetirdik Güç bela şubatı da getirdik Siz gideli ağladı annemiz. İşte anam, biz halimizi arzettik Açlık çok zor, biz oruçtan vazgeçtik Suçumuz ne, biz feleğe ne ettik? Cezalandık eviçeri hepimiz. Mustafa’m der ne olacak halimiz Midemiz aç, doğrulmuyor belimiz Sazımız bile sustu, söylemiyor telimiz Siz gideli yaman oldu halimiz. 15/1/1970 Yeşilyuva- Mustafa Uzelli |