'ESKİMEYEN'
Hasretinden prangalar eskittim.
Ne sevdalar, ne aşklar Bitirdim gönlümde Zavallı yüreğime Bir seni söz geçiremedim. Bir bir seni saydı mevsimler, Takvim yapraklarında yırttım özlemi mi. Kuytu bir yalnızlık sakladı seni avuçlarımda. Onca ayrılıkların Onca kalabakların içinde Eskimeyen bir sevdasın Şimdi sen düşüncelerimde. Eskimedi sana ait yüreğimde ne varsa. Tarifi olmayan bir direnişti Sana biriktirdiklerim, Koyu karanlıkta bile değerken Gözlerim gözlerime. Şimdi aydınlık bir sabahta Ama’yım sensizliğe. Direniyorum yokluğuna nicedir. Ayazı olmayan bir kış güneşinde Göçmen kuşları getiriyor hasretini. Yüreğim dağlanıyor, Acılarım parçalanıyordu. Beni paramparça eden Kırık dökük enkazınla Telafisi olmayan depremler yaşıyordu dünlerim. Oysa... Masum bir aşkla! Masum bir sevgiyle! Yeşertmiştim seni hüclerimde Gözyaşlarımla sulamıştım Susuz topraklarını. Hangi şeytanla sevişti o alçak tenin? Utanmadın mı yüzün? utanmadı mı? Sevgimi kirli bedenlere satarken. Şimdi... İhanetin gururuma teselli verip, Yüreği avucumda olan ellerim Hasretinle sevişirken, Biliyorum; Kahrolası mevsimlerin yine sen kokacak. Sonra eşsiz bir yalnızlık saracak alçak bedenini... Selahaddin TEKİN |