2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1046
Okunma
Hasretinden prangalar eskittim.
Ne sevdalar, ne aşklar
Bitirdim gönlümde
Zavallı yüreğime
Bir seni söz geçiremedim.
Bir bir seni saydı mevsimler,
Takvim yapraklarında yırttım özlemi mi.
Kuytu bir yalnızlık sakladı seni avuçlarımda.
Onca ayrılıkların
Onca kalabakların içinde
Eskimeyen bir sevdasın
Şimdi sen düşüncelerimde.
Eskimedi sana ait yüreğimde ne varsa.
Tarifi olmayan bir direnişti
Sana biriktirdiklerim,
Koyu karanlıkta bile değerken
Gözlerim gözlerime.
Şimdi aydınlık bir sabahta
Ama’yım sensizliğe.
Direniyorum yokluğuna nicedir.
Ayazı olmayan bir kış güneşinde
Göçmen kuşları getiriyor hasretini.
Yüreğim dağlanıyor,
Acılarım parçalanıyordu.
Beni paramparça eden
Kırık dökük enkazınla
Telafisi olmayan depremler yaşıyordu dünlerim.
Oysa...
Masum bir aşkla!
Masum bir sevgiyle!
Yeşertmiştim seni hüclerimde
Gözyaşlarımla sulamıştım
Susuz topraklarını.
Hangi şeytanla sevişti o alçak tenin?
Utanmadın mı yüzün? utanmadı mı?
Sevgimi kirli bedenlere satarken.
Şimdi...
İhanetin gururuma teselli verip,
Yüreği avucumda olan ellerim
Hasretinle sevişirken,
Biliyorum;
Kahrolası mevsimlerin yine sen kokacak.
Sonra eşsiz bir yalnızlık saracak alçak bedenini...
Selahaddin TEKİN
5.0
100% (1)