SAHİCİ SOBESAKLANDIM; SAKLAMBAÇLARIN EN FİYASKOSUNU OYNADIM… BULANA AŞIK OLSUN BU KADIN, UZAKTAN, NERDEN BAKARSANIZ BAKIN GÖRÜNMEM YARIM AKILLILARIM… FENERİMİ NERDE SÖNDÜRDÜĞÜM BELLİ DEĞİL, ADIMLARINI FENERİNE DEĞİL, BİTİK PİLİNE ATANA AŞIK OLSUN BU KADIN… KAŞLARINIZI ÇATTINIZ, NE YANİ; GÖNÜL KOLAYI MI SEVSİN… YOK ÖYLE ÇOCUK OYUNU KIZAN; YATAĞINI AYRI SERSİN… CETVELİ, BOYA POSA DAYAYIP ÖLÇEN OLMADAN ÖMÜR GEÇERMİŞ; ANLADIM, ELDE Bİ MERCEKLE GÖNLE SIZMAK LAZIM… GÜCE, HIRSA, DİKKATE, KAYBI KARA GEÇİRENE SOBELENSİN BU KADIN… VE OYUN BİTSİN. BU OYUNDA BİZ KURTLARIMIZI DÖKTÜK YA, EN İYİSİ Mİ SİZ DE EL ÇIRPIN. |
uykuya daldın...
sayikliyordun uykunda
so - so - so
be
ensen terlemis saçlarindan
bir kurt dökülüyordu altından...
bastigi her adim,
çocukluk yarasi kabuk baglarkenki gibi,
kaşınıyordu tatlı tatlı...
pencerenden aşağı bırakmadan kendini
sana baktı ilk günkü gibi,
düşündü nerelerde söndürüğünü fenerlerini...
adımını boşluğa attı
düşünmeden besle(n)diğin potansiyel aşkı
mazgaldan içeri sızdı
ve yeni eviydi üzerinde konduğu bitik pilin sırtı...
kaslarını mı çattın,
ne yani gönül
kolayı mı sevdin
dahil mi olamıyordun yetişkinlerin oyununa
kızıyordun belki ama herkes girebiliyordu herhangi birinin koynuna!
kocamandı iki farı
hızla geliyordu eski model oduncu kamyonu
hızla çarptı beslenme çantana
ne cetvelin kaldı
ne merceğin
ne buzlu bademin
ve huzurlarımızda kutlanacak bomboş bir yerli malı haftası
öğretmenin sana kızgın...
ne dersin belki biri sobeliyordur artık seni;
ebe sanıyordu(n) kendini
ebelenmekten korkmaktan saklanan
saklanmaktan oynayamayan biri...
ellerim kaşınıyor çırpmaktan,
kaşıdıkça çocuklaşıyor mu ne insan...