GURBET (16)
GURBET (16)
Selam olsun selam; selam gurbete. Zaten bizler için sıladır gurbet. Gayrısı da gerek var mı sohbete. Bir yan duvar bir yan kapıdır gurbet. Bu kapının bir tek girişi vardır. Çıkışı bulunmaz her yer duvardır. Kışı uzun olur yazı kısadır. Sırtlara zimmetli tapudur gurbet. Bir çıkalım dedik düştük yollara. Sanki meydan okur olduk yıllara. Dolaşıp düşülür halden hallere. Dört duvar üstünde çatıdır gurbet. Başkadır insanı başkadır yolu. Caddeler sokaklar hep insan dolu. Hem zengini vardır hem de yoksulu. Beş on katlı bina yapıdır gurbet. Kimi yerde park yok sessizdir sular. Sıralanmış yüksek camlı binalar. Kenar mahalleler yoksul insanlar. Işığı çok zayıf kandildir gurbet. Umutlar olursa yaşanır elbet. İnsanlıkta saygı sevgi ve hürmet. Açan her çiçekte vardır bir hikmet. Sümbüle laleye yaradır gurbet. Hasretlik bir başka sevda bir başka. Hele de düşersen ümitsiz aşka. Yürek yakar sözler kaldırmaz şaka. Telli duvaklara kınadır gurbet. Bir şekilde düğün yolu seçersin. Yeni bir hayata yelken açarsın. Etrafa gülücük neşe saçarsın. Yaşamın en güçlü hapıdır gurbet. Dertlenirsin bazen bozulur sıhhat. Hep çalışmak gerek olunmaz rahat Yeni bir başlangıç yeni bir hayat. Doğan her çocuğa yuvadır gurbet. Zayi Ozan gördü sılayı gurbet. Sılada yaşamak bazen garabet. İçinden diyor ki, birazcık sabret. Sahipsiz olarak ölümdür gurbet. İlhan ATEŞ (Zayi Ozan) Ankara, 06/02/2015 Cuma Yayın : 07/04/2015 Salı www.edebiyatdefteri.com/siir/915403/ |
(¯`✻´¯)❀➷ ❀ ➷
❥ *.¸.*❥❀¨˜”°º❀➷❥Sevgiler Nilüfer Homça ❥˜”°º❀➷