YAPINTI
Yapıntı
Ah çocukluğumun efsanesi Neyin özlenir ki senin bu kadar bilmem Nedendir sınırsızca bu gönlümde sevilmen Çimeli’ nin laleleri al al olur her bahar Beyaz gelinliğe bürünmüş, Aktepe’ye bakıyor Boylu boyunca duruyor karşımda yamaç Sanki uzanmışta yar koynunda yatıyor Çaltılı hep uzaktı köye, hep hasret Kösalanı yanı başında uzaklara nispet Çevlik yan komşusu gibi kenarında Gürcönü uzak doğusu sanki köyümün Ya nazlı nazlı akan deresi çocukluğumun Basmadığım yer varmı ki büklerinde Elimde bir olta saatlerce gezerdim Güneş geçerdi başıma, yorgun bitkin düşerdim Bir dut gölgesinde uzanıverip Uzunca bir uyku çekerdim Her karış toprağında bin hatıram var Özlüyorum o günleri hiç özlemediğim kadar Nasıl özlenmez ki, nasıl özlenmesin O saf, tertemiz, o çocuksu duygular Küçücük dünyamız ne kadar huzurluydu Güle oynaya, akıp giderdi hayat Kulaklarımda çınlar oğlum deyişi dedemin Ya kocaman köşklü, heybetli evi Ermenekli’nin Meyveler çalardık küçükken bahçesinden Veli emmi’nin Üçtaş oynardık, sayın üzerinde kardeşimle Üterdim onu her seferinde binbir hile ile Bir kız vardı, arada bir köye gelir Kaçamak gözlerle bakarken öyle Arada bir de gülümseyiverir Kıvırcık saçları vardı, sıcacık bakışları İşte öyle, hatıralarla dolusun yapıntı Yazdıklarım hayatımın bir kısmından alıntı Mazimdeki anılardan kalıntı Şimdi hep uzaklarda olsakta Özlüyorum seni, özleniyorsun yapıntı. şiir dünyam 26.03.2010 Nizamettin çelik |