0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
937
Okunma

Gecenin bir yarısı,
tam şimdi
şu saat,
beni yüreğimden vuran gam!
Islak kirpiklerim’den mi firar ettin?
Yoksa, gecenin nemindenmisin?
Ya sen sevdiğim
vefasızlığın "kendisi" misin?
Nesin?
Söyle!
Bu suskun ilgisizliğin,
bu, belirsizlik’le ittifak’ın,
benim
kronik yalnızlığımdan da kötüymüş be!
İşte,
senin bu
kahredici ara ara ses/siz/liğin
esir alır
da
beynimi ve kalbimi.
Ve
düşmanca kırdırır
gururu teslimiyete.
Zayiatı’ysa bende
onulmaz yara.
Acıyı çeken
günahsız, zavallı bedenim vurulur,
garip ve yalnız..
Bak sevdiğim,
bu sevda böyle gitmez!
Onlarca sabır
bir saadet etmez!
"Sabır"la pişen koruk helva olur da;
bu kadar "acı"
birlikte terennüm etmez!
En iyisi......,
sus gönlüm!
Sus!
Gömül kendi sessizliğine,
kapan içine..
Yoksa,
altında pestil gibi ezileceksin
bu dağ gibi büyüyen
aşk ve acılarla.
Hem de,
hiç mi hiç,
hiçi hiçine..
Ey kalbim!
Anla artık,
sana da
bana da yazık!
"Yaşanmamış" say,
sayabilirsen,
gerisin geri dön,
dön
kendi içine....
29/30:10:2014
Saat:23:50/02:00.