Kıyamet
’kanlı canlı bir kıyamet alametiymişim ben’
Lars’ın ’kuşku’sunu bile soluksuz bırakan kendinden emin bir alamet. gökte süzülen kuşların kabusu yerde sürünen taşların kurtarıcısı kendine ise hayırsız bir alamet. neymişim ben? kanlı-canlı, sahi öyle mi? temel kuşku bu ise zaten, çoktan kıyamet gelmedi mi? yanlışsın derdi Iyer, ’sen benim gibi düşünemezsin, ama ben de senin gibi yine de yanlışsın. kahverengi ve yer yer ıslak küflenmiş sözcüklerin var, kısırsın.’ umursamazdı Lars, suratımda patlardı her cümlesi yine de kanlı-canlı bir avuntudan daha iyi, değil mi? |