D'üşüyorum.
En umutlusundan bi çocuk yaşardı bu şehirde
Biraz utangaç, biraz sıkılgan, birazda aşka hasret Mutluluk saçardı etrafına, aldırmazdı daha el sürmediği aşklara Hayalleri vardı, belkide hiç gerçekleşmeyecek hayalleri Ağlamayı unutur gibiydi, düşüpte canı yanmıyordu artık Ve aşkla tanışdılar aşk bakdı ve gülümsedi Oda aşkı görünce anladı dedikleri kadar vardı, çünkü o aşktı Önce bir randevu aldı, gözlerinden kalbine giden yollar açılmıştı Çıplak kalmıştı bütün duyguları ve yağıyordu artık aşkın üstüne Umut dolu, mutluluk dolu, ve sevgi olup yağıyordu aşkına Göz gözü görmüyordu artık, kalbine doğru akıyordu Zaman su gibi akıyor ve yüzünden gülücekler eksilmiyordu ta ki acıyla tanışana kadar.. Aşk dediği insan son kez gözlerine bile bakmıyordu bakamıyordu ve son sözler söyleniyordu.. Rus ruletine bile razı olurdu bu çaresizliği ile Hiç olmazsa yarı yarıya yaşama şansı olurdu Hakkını helal et diyen bir ses uzaklaşıyordu Her adım yüreğine saplanıyordu hançer misali BİR DEVRİM GERÇEKLEŞMİŞTİ RUHUNDA Artık damla damla akıyorken zaman sağanak yağıyordu gözlerinden yalnızlık Hayaller su misali akan zamana yenik düşüyordu Mutluluk ise çocukluğundan ibaretdi İki kişilik bir ölüydü yüreği Daha can bulmadan kürtaj yapılmışdı hayallerine Artık acı ile tanışmışdı. Ve çok geçmeden gece nöbetleri başladı Aşk dediği, aşkım dediği, acı acı tütüyordu gözlerinde Tiryakisi olduğu sigarayı yiyordu adeta Ölmeyi düşündü bir an ama unutmuştu o zaten ölmüştü Yemiyor içmiyor ağlıyodu Düşmüştü ve cocukluğu ile hiç alakası olmayan bir düşüştü Dizi yerine kanayan kalbi ve acısı dinmeyen bir yarası vardı En umutsuzundan da olsa bir adam yaşıyor bu şehirde... Ahmet ÇALIK |