ANILAR
Yıllar sonra,
Yine,o eski, Tahta iskeledeyim. Hani,birlikte oturup, Gün batımında güneşin, Denizle,kucaklaşmasını izlediğimiz, O,kırık tahta iskelede. Ben,yalnız ve, Tek başına,anılarımla. Tahtaların,çatlaklarına gizlenmiş sanki, bütün anılar. Ve bütün haşmetiyle deniz, Kollarıyla,sarmalıyor güneşi. Sanki,her şey ayni, sanki,her şey yerli yerinde, Eskisi gibi. Sahildeki,rengarenk çakıllar, Midye ve pırıl pırıl, İstiridye kabukları. Kıyıdaki,yaşlı iğde ağaçları, Derme çatma,balıkçı kulübeleri, Boyaları kabarmış sandallar. Sanki, her şey eskisi gibi. Yalnızca bir şey eksik, Yanımda sen... Ve elinde,elim. Tepemde yine, Çığlık çığlığa Martılar, Sanki bana, Geçmişten,bir şeyler anlatıyorlar. İskelenin bacaklarında, Sarılmış Midyeler, Batan güneşi seyrederken, Bana sarılmalarını hatırlatıyorlar. Hüzünle karışık bir, "Ohhh" çekiyorum içime, Denizin,iyot ve yosun kokusuyla birlikte. Güneş,battı batacak gibi. Denizin ışıltısında parıldıyor, Tüm anılar. Sanki,üzerinden geçen, Değil,on yıllar, Daha uzak,sanki asırlar. Düşünüyorum,daldırıp gözlerimi, Önümdeki denizin koynuna, Soru işaretleri düşüyor, Beynimdeki,bilinmezler havuzuna. Ve soruyorum, ...Sen...neredesin ? Tuğal KÖSEMEN |
Sağ olun,Sn.Mehmetali...sevgiler.