DEDİM YA YAŞIN 16 KAHRIN 36’YDI
DEDİM YA YAŞIN 16 KAHRIN 36’YDI
Hayat akmaya devam ederken Bir şeyler olup seyir değişirken Eliniz ayağınız titrer,renginiz sararır Yaşadıklarınız karşısında.. İşte senin gidişin de öyle bir şeydi. Şok olup düşmüştük yola , O uzun yolu nasıl da çabuk bitirip Ulaşmıştık,o ateşin düştüğü ocağa. Her tarafta acın,feryadın,ağıdın dillerdeydi. Dinmeyen gözyaşları ve neden geri dönmediğine , Ait isyan sözleri yankılanıyordu. Hayat da ne kötü şeydir ki doğduğu Topraklar dışında başka yerde can vermek.. Yaşarken düşünmek bu durumu Bunaltır insanı .. Henüz göreceğin ve görmek isteyeceğin Çok şey vardı. İnsan hayatı bir film gibidir Ve senin filmin on altıncı dakikada Elektrikler kesilince bitmişti. Uzaklardan gitmiştin zalim gurbete, Üç beş kuruş kazanıp yük olmayayım diye eve . Gururluydun;baba parası yiyemezdin. Yaşın 16,kahrın 36’ydı. Acın her gece destan yazıyor. Duyanlar kendini ağlamaktan alıkoyamıyor. Dedim ya yaşın 16,kahrın 36’ydı. Kim bilir ağır ağır çıkarken o merdivenleri, Aklından neler geçiyordu? Belkide keşke şuan memleketimde olup Anama sarılsaydım,hasret giderseydim diyordun. Ama nerden bilirdin ki yukarıya ulaştığında O kahrolasıca asansör boşluğuna düşüp öleceğini, Umutların sona ereceğini. Yaşarken binemediğin uçağa, Zalim gurbetten uçakla cansız bedenin geldi. Ne acı şey değil mi? Herkes toplanmış seni bekliyordu. Gözler havada, Kulaklar feryatlarda, Umutsuz bir bekleyiş vardı alanda . Bir müddet sonra bir ses çınladı kulaklarda. Gelen sendin. Yere inen tabutundu. Bayılan garip anandı. Camide açmıştılar yüzünü. Ve seni her gören uyuyor zannediyordu. Üstelik hiç ölmüşe benzemiyordun. Sadece çenende küçük bir sıyrık vardı. Anan baban yaklaştı sana. ‘’ Uyan ey oğul şu derin uykudan’’ diyorlardı. Hadi evimize gidelim. Ne işin var senin tabutun içinde. Hadi kalk evimizi şenlendir. Beraber kahvaltı yapalım. Sofrayı sevdiğin poğaçalarla donatalım. Ama sen duymuyordun. Ama sen kalkmıyordun. Kaderine teslim olmuştun. Yüzünü kapattılar. Namazını kıldılar. Kimse ayakta duramıyordu. Dedim ya yaşın 16,kahrın 36’ydı. Omuzlarda taşınırken sen, Mezar başında bir iş makinesi duruyordu. Yeni yuvanı hazırlamış seni bekliyordu. Oysa sen ona diyemiyordun. Ne işin var senin burada ? Hadi gitsene buradan. Seni bekliyenler var. Mesela emekli ikramiyesiyle ev sahibi Olmak isteyen Mehmet Amca.. Aşkını evlilikle süslemek isteyen Ali ile Ayşe.. Bunlar ev beklerken ‘’Neden benim evimi hazırlamışsın? ‘’ diyemiyordun. Çünkü yoktun sen artık… Toprak üstüne üstüne geliyordu. Tepki veremiyordun. Sevdiklerine koşamıyordun. Kaderine teslim olmuş, Uzanmış duruyordun. Sen yoktun artık. Anıların vardı. Yıkılmış anan vardı. Heder olmuş baban vardı. Ölüm hiç ama hiç yakışmadı sana. Çok erken gittin büsbütün. Herken yanına gelecek gün be gün. Gün be gün. |