AŞK KUSMUĞU
Sesim sen kokuyor,tenimdeki dalgaların adı da sen.
Dallarım çiçek açmaya meyilli senden su içtikçe. Ve kelebeklerin renkleriyle kafayı buluyor gönlüm bu gece. Aşk dilimde bir tesbih misali dolanırken serbestçe Kalbim sana çarpıyor,sana yanıyor. Buluşmamış dudaklarınki kadar temiz Değmemiş tenlerinki kadar saf Ve söylenmemiş sözlerinki kadar gizemle Sevmeyi adamdan saymayacak kadar seviyor gönlüm seni. Kırık camlar üstünde parçalanan topuklarda Saçlarından inip giden şerefli taraklarda Gözlerinden düşüpte yanağında demlenen yaşlarda İhanetsiz bir vekilin kimsesiz bir hizmetçisi sana bağımlı. Sürülmüş ruhumda asil ruhun için bir pay var bilir misin? Senin için firarda olduğunu görür müsün? Kırık dişleri,çirkin suratı,korkutucu gölgesi olsa bile Ey uzaktaki sen onu sevebilir misin? Sevmek de değil de hafif tebessüm eder misin? Asla!asla!asla! deyivereceğin beni gömüyor olsa da Çöllerinde kaybolmuş bu zavallı bedeviye Bir damla gözyaşından verir misin? Duyduğum zaman adını kalbim durmaz,Hâşa! Titrer,uçar,hızlanır ve küllerinden doğar. Tattığım zaman ayaklarının değdiği toprakları zevkle,ihtiyaçla Dilim diğer tüm tatlara kör,sağır ve düşman kesilir. Anlatamadığımı biliyorum ya ne yapayım sözlerin gönlü kör olsun Allahım !Allahım!benim kalbime,kabrime sadece onun kokusu dolsun. Sözümden dönersem namerdim Hayatımda sadece bir o olsun. İkindi güneşi kadar sevimli,yaz rüzgarı kadar bereketli,gecenin yıldızları kadar değerli Yalvarırım tek kişilik hanemde bir tek o olsun. Ayrılık kelimesini mıhlayacağım sokak kapısına Üzüntü ise hiç bilinmemiş bir sır olarak kaybolacak Sıkılmak ise sen varken yanımıza bile yaklaşamaz Eksik olan tek şey ’tokluk’ hissi olacak Adının her habbesine yemin ederim ki ona dokunmayacağım Biz hep aç olacağız Biz asla aşka,mutluluğa ve birbirimize doymayacağız. Bedenin aşkımla taşacak Gözlerinden sadece mutluluktan yaşlar akacak Dudakların sadece aşka dair sözler için açılacak Kalbimdeyse bir ömür boyu senin adın yanacak Senin şarkın çalacak. Set çektim bize bizliğimizi unutturacak tüm anılara Kilit vurdum bizi bizden soğutacak tüm yarınlara İyi,kötü,çirkin,güzel ve bunun gibi duygulara yer kalmasın diye Zincir kurdum aşktan yapılmış hayatlara. Ve ben bunları sana sunarken Çöllerinde aşksızlıktan kan kusarken Son istediğim olarak adını sayıklarken Uzatır mısın ellerini bana? Islatır mısın kalbimin kurak köşelerini ? Tattırır mısın bana da mutlu ölebilmeyi? Gülümser misin yalandan da olsa? Ama en çok istediğim de Hiç duymayı nasip ettirmediğin o sözü söyler misin kulağıma? Söylemeni de geçtim fısıldar mısın? "Seni seviyorum!"der misin? Bakma öyle de cevabımı ver vaktim bitiyor. Söylesene ciğerim,hayalim,ölümüm Söylesene çiçeğim,emelim,gönüllüğüm Fısıldar mısın ha ? Onu da bıraktım cancağızım Ondan da vazgeçtim Sadece ’evet’dercesine başını sallar mısın ha? Sallar mısın? Beni mutlu olarak yollar mısın? Cevap versene yollar mısın? Öldün diye dilini de mi yuttun ? Öldün diye küstün mü bana? Bekle sevgilim geliyorum şimdi yanına. Bir olan Allah’ın verdiği sözü anımsa "Sizi yazdım koyun koyuna" "Sizi yazdım aynı mezara."! Bekle sevdiğim geliyorum yanına. Geliyorum yanına. MEHMET EMİN ŞAHİN |