Mecbursun UnutmayaKâh çıkarsın dağlara kâh yürürsün sahile Nedir söyle cancazım başındaki gaile Günün günü kovalar ah ile eyvah ile Biliyorsun tutmuyor göle çalınca maya Hiç çaresi yok oğlum mecbursun unutmaya İster nakış nakış ör istersen doku sırım Aşk dediğimiz taam bir lokmalık ısırım Havada parende at geçir ağır bir kırım Ulaştır düşlerini boşalt Venüs’e Aya Hiç çaresi yok oğlum mecbursun unutmaya Kızgın sacın üstünde ne ekmeksin ne lavaş Bilmez misin bu illet öldürür yavaş yavaş Bre gafil Âdemden kalma sana bu savaş Çelikten zırha bürün sırtını sura daya Hiç çaresi yok oğlum mecbursun unutmaya Mesnetsiz hayallerin kalbine olmuş hâkim Her biri büyük yalan Mecnun kim Leyla da kim Bu yola baş koyanın sonu düpedüz akim Düşünüp taşınıp da sakın takma kafaya Hiç çaresi yok oğlum mecbursun unutmaya Çok geç kaldık evladım geçmiş Bor’un pazarı Elmasa saraylara dönmüş yârin nazarı Eller buldu eşini biz işittik azarı Yol çetin menzil ırak bindir gönlünü taya Hiç çaresi yok oğlum mecbursun unutmaya Fırtınalı denizde kırpar özünü hallaç Bu derin dehlizlerde bulamazsın sen ilaç Var git sığ deryalara at dalgalara kulaç Gücün yetmez bu aşkın zokasını yutmaya Hiç çaresi yok oğlum mecbursun unutmaya 06.03.2015 Kütahya |
Bu güzel şiir için kutlarım Hüdai.Selamlarımla..