Özlüyorum
siyahtı saçların,
kirpiklerin uzun. dudakların aşık olunası. kahve gözlerinin kırk yıl hatrı vardı. güldüğünde yanaklarında bir çukur oluşurdu. o çukurda yaşamak isterdim.. en çok sakallarından öperdim, bıyıkların uzundu. kes derdim; kesmezdin.. parmakların uzundu, tırnakların hep kısa. burnun küçüktü, sonra gözlerin.. bakınca aşkı anımsardım. bakınca aşka aşık olurdum. bakınca kendimi bulurdum.. gözlerin vardı, gözlerin güzeldi, gözlerin bana bakardı. sonra ben kaybolurdum, göz bebeğin beni içine hapsederdi. sonra saçların, saçların dalgalıydı. en çok okşamayı severdim. dizime yatardın, ben saçlarınla oynardım. cümlelerin vardı, her bir kelimesine hayran olunacak. şiirler yazardın bana, nice şairleri kıskandıracak. şiirlerini fısıldardın kulağıma ve ben dudaklarına çarpan her kelimeye aşık olurdum.. sonra sesin, duyduğum en güzel melodiydi.. dudaklarına değen her cümle; en sevdiğim şarkıydı benim. kokun vardı, nice parfümleri kıskandıracak. kokun vardı, burnumu hasret bırakan. uzundu boyun, yüzün hep gülerdi. bir kez ağlarken gördüm seni. ayrılığın eşiğinden dönmüştük ama büyülü bir güç kavuşturmuştu bizi. şimdi o büyülü gücü bekliyorum.. gülerdim bende hep; seninleyken. şimdi ağlıyorum adam. bak, sana yazdığım her şiir yaş.. her şiirde benden bir parça gizli. ben seni özledim, sana dokunuşumu, senin oluşumu.. öpülesi dudaklarını, koklanası saçlarını.. şimdi tüm bunları benden esirgiyorsun. sakallarını öperdim adam. en çok bunu özlüyorum.. özlüyorum adam, en çok bunu sevmiyorum!.. |