Doğa ve İnsanŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Birgün doğayla iç içe yaşantımızdan kopmak zorunda olduğumuzu duyumsamış;çocuklarımızın okula gidebilmesi için ilçeya taşınmak zorunda kalmıştık.Bizim oturduğumuz bahçe ilçeye ve köye uzak bir alandaydı.Yolu yoktu,elektiriği son ikinci yılda görmüştük,doğal bir yaşamın içinde geçen beş yılın ardından insanların arasına taşınmıştık.Görünüşte medeni insan gibi olsam da ürkekliğim,korkum,çekincelerimle dolu olduğum bir günde yazdığım bir şiiri paylaşıyorum.
Doğa ve İnsan İki hasret sevgili sen ve ben Çiçeklerinle gelen koku Senden sevgi ve selam getirdi Biliyorsun Sana veda ederken Beni affet demiştim Bir sonbahar günüydü Kızaran yapraklara Derinden derine İşleyerek yağan yağmur Kurumuş ağaç gövdelerinin Kızıl renginin üstünden aşıyor Sarı ve kırmızının zaferi Poyrazın homurtusuyla Zafer çığlıklarına dönüşüyordu Yağmur yağdı.. Gözyaşların dinince yüreğinin kapısını araladın Güneş veda ederken de gülümsüyordu Kızaran yapraklara ve ıslak ağaç gövdelerine bakıp Çağlayan pınar gibi ben de çağladım Ne güzeldi ağlamak Ardından yükselen güneş gibi açmak Sen en güzel ve en derin arkadaşsın!.. Kuş cıvıltıların ve yaprakların Bir dost gibi insanı saran dalların Fakat.. Ben insanım Seninle mutlu olsam da insanı aradım İşte o yüzden bir gün insanlara gittim Vefasız aşklar sınadım Parkların içinde ekili çiçeklerle Bana öpücükler yolladın Bana uzaklardan selam yolladı yüce dağların Bir gün geri dönersem Gittiğim için bana sakın küsme Şimdi gitmek zorundayım Ben bir insanım İnsanları özlüyorum Bir gün sana yine geleceğim Sakın benden yüzünü çevirme.. |