NİHAYETŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ’’Nereye’’ dedi...
’’Bilinmeze’’ dedim... ’’Ben de gelebilir miyim’’ dedi... ’’Sen benim kaynadığım sularda buhar olamazsın.’’ dedim. ’’Sustu’’... ’’Sustum’’... NİHAYET Bir sessiz gemidir bu şu deryada savrulan Zamansızca seyreder gökyüzü pusudadır Vursun azgın dalgalar, çırpındıkça devrilen Başı boş hayallerim ölüm uykusundadır... * * * Gel hey..! Diyorken kaptan, belirsizdir rotası, Yankılanıp durmakta, martıların sesleri. Sanki yere yığılmış, gökyüzünün çatısı, Yosun tutan taşlara sarılmış tüm süsleri. Sağa sola çevrilir, oysa ki dümen kırık, Bu amansız seferin belli ki dönüşü yok . Kuru bir nefes ile düğüm düğüm hıçkırık , Suda yanar yıldızlar, çaresiz sönüşü yok. Ruhlar prangalıyken, bedende can telaşı Gece mi yoksa gün mü, karanlıkta güneşte ’’Çilesi’’ Der yarının, ne sonu var ne başı... Kan kusan yakomozlar, sönüyor her yanışta. Her dalgada kum olup, dibe vurmuş kayalar Suyun üstüne çıkmış yalpalanan mor balık Bir beyhude masalda, umarsız tüm rüyalar Ondan mı bu sessizlik, ondan mı kalabalık? Zaman; zehir püskürtten çıngıraklı bir yılan En izbe köşelerde, sıkışıp kalmış gemi . Çoktan ustan silinmiş, evvelce varsayılan Bu gözlerden süzülen göçmen kuşun matemi! Hangi düşün kabusu, hangi düşün korkusu? Sular kaynaya dursun, bu ateşli hamamdır... Sükunetin ardından, çalar ölüm şarkısı: Bil ki bu son fasıldır, ’’ Artık vakit tamamdır.’’ ELİF KESKİN KARABULUT.../ŞİİRLERİN ŞAİRİ... KAYIP DÜŞLER.../ 06. ? .2003 Şiirime nefesi ile can veren ’’TURGAY COŞKUN’’ abime teşekkürlerimle... |
Naif kaleminizi okumak bir ayrıcalık eserinizi
alışlıyor saygılar sunuyorum...