Cemal Süreya
Ah Azrail!
Yanlış yola sapsaymış ya, Şu cakalı siyah vosvos! Yahut yağan kara sebep, Uyuyakalsaymışsın hani Başında şöminenin. Ne vardı beklemeyecek, Birkaç senecik! Ya da bir sene! Bir sene bir gün… Tesadüf mü şimdi o hüzünlü gün? Ocağın dokuzu, bir sene evvel… Tevafuk mu derdin ki Süreya’m sen? Ya da siz, şahane kaleminiz… Ne demeli size, sıfatlar dilsiz… Çıkamadım kelime ikileminden. Daha samimi olmak içindi cümlem. Doğru biraz erken oldu cüretim! Sen de… Pardon siz de, yani efendim… Okusaydınız şayet kaleminizi, Günde yirmi beş saat! En az benim kadar. Sen derdiniz kendinize, En çok benim kadar! Sen diyorum üstâd! Müsaadenle.. Aynı havayı solumak hani seninle Vesile olmaz mıydı birçok şiire! Haksız mıyım yani, küserken Azrail’e? Hilâl ÖZDOĞAN 9 Ocak 2015 TRABZON |
Okusaydınız şayet kaleminizi,
Günde yirmi beş saat!
En az benim kadar.
Sen derdiniz kendinize,
En çok benim kadar!
Sen diyorum üstâd! Müsaadenle..
Aynı havayı solumak hani seninle
Vesile olmaz mıydı birçok şiire!
Haksız mıyım yani, küserken Azrail’e?
Üstada sevgi ancak böyle güzel anlatılırdı.
Kutlarım.
Saygılar...