Yolcu
Nice yürekler gördüm
"gök gibi renk değiştiren ansızın" Laf fırtınalarını uzaklara sürdüm Adını bile anmadım gamsızın İş başına yürek! Dinsin artık can sızın... Derdim karizma değil Aforizma. Can arama kanında kansızın. Aldırma aymazlığa. Gülen gözlerde sonsuzluğa kaldıysa ramak. Korkma! Hoş geldi sefa geldi. "Ölümün içinden yeşerir yaşamak" Korkmayanlar hep güneşe erdi... "İçindeki devi uyandır" Yarınlara umutla bak! Say ki uyandın sabaha ölümsüz gibi. Say ki sevdiğin yanında yok. Say ki var, Neye yarar. Sen sevgiye açsın o tok. Cümle alem bilmeli, Bu ağız hiyanete açılmaz. Sarar seni düşler ki geceler boyu. Çok uzun bir sonsuzluk halkası, Bir şair ölüyor, Var mı dahası? Her sabah "kutsamak için tanı" Düşün oğlunu, Düşün seni yaşatanı. Dört duvar kızıl. Sil haftanın her gününü birer birer. Ne şafaktan önce, ne şafaktan sonra uyu. Kısa metrajlı bir film hayat. Öç tutarsan gömleğin yırtılır. Ki günler toplandığında hafta eder. Aylar, yıllar var ki hep böyle olmadı mı? Ne işe yaradı kederler? Kurulsa da yüreğinde mahkemeler. Kim vardı sanık sandalyesinde? Nakarat gibi yazdıkça sevgiyi, Emin ol kimse anlamayacak seni. Aşk anadır, oğuldur. Görebilsinler diye, bir daha yaz. Göklerin en mavisinin bile kara bulutları, Dağıtamadığı dünyada "Sanki resmi geçitte aynalar" Gerçekleri yüzüne vurduğunda, kır gitsin. Soluğunu buğulandırıp camda, Adını yazdığın daha dün gibi. Hazzın ötesinde ne var? Duy ak saçlarınla şimdi duyduğun kadar. Saatin tokmağı, şakağına yirmi dördü her vurduğunda, Mutlu yarınlar de kendine. Tıpkı uzun bir süre garda tren bekleyen bir yolcu gibi, Yapacağın rötarı hesapla ki, Kaçırma treni. İnan yok hayatın freni. Olmadı aymazlığın, Var mı ki doymazlığın. Şiir ve Yorum Mehmet Fikret ÜNALAN |