Bir Temmuz Gecesi Ölmüşüm Anne
Bir Temmuz yarasıyım, Ağustos un gözyaşıyım
Eski, yırtık hayaller var gözlerimde Bir Ağustos gecesi Hiç unutmam Havada yağmur var Bulutlar üstüme kadar çökmüş Göz gözü görmüyor Koşturuyorum Nereye Kime gittiğimi bilmeden Yaralar kabuklarından sıyrılmış Avuçlarım gözyaşları içinde Kimilerine göre yağmur Rüzgar şiddetli esiyor Kafama kadar, geldiğinde duruyor kafamın içinde kıyametler kopuyor çünkü Damda yatanlar içeri koşturuyor Benim nefesim kesiliyor Duruyorum Soluğum Kalbim Bir acayip atıyor Nefesim ciğerlerime batıyor Bu acılar bana reva mı anne Ben neden koşturuyorum Kimden kaçıyorum Kime gidiyorum Yerimden hiç kalkmadan Eski, yırtık hayaller var düşüncelerimde Islanmışım Sırılsıklamım Üşümüşüm Dün’lerin kollarına sarılmışım Ve susamışım Benim neden kimsem yok anne Gidenler neden geri dönmüyor? Yollar mı kapalı? Yoksa gittikleri yermi çok uzak anne? Eski, yırtık bir düşünce var Hayır yalan söylüyorum anne Sen üzülme diye yalan söylüyorum Hiç bir şey eskimedi içimde İçim paramparça Ama o tek parça halen yüreğimde Hep gözlerimde Bir Ağustos akşamı Hava soğuk Sokaklar ıssız Yağmur yağıyor Bardaktan boşalırcasına Elimde eski bir resmi ıslanmış yüzü siliniyor Gözüme yüzü, gözü doluyor İçim acıyor ve ben yerimden kalkmadan Yaşlanıyorum Yaşlandıkça, Daha da çok seviyorum Toprak kokusu Bir acayip geliyor Islanmışım Üşümüşüm anne Beni bir Ağustos gecesi yıkıyorlar Aslında ben bir Temmuz gecesinde ölmüşüm. | A. Haluk Fidan 01/08/2014 00:00/Diyarbakır |