Yaşam roman'ın kendisi
Yeğen, düşünür derdi başında ağardı gençken
Günü, güneşi unutup mutlu olalım derken Hayat cenderesi kaynamış kazanda su biterken Bazen kaderin oyunu, çok… erken. Mutlak ki erken bilendi Kapılardan gelip geçer nabzı durmuş dilenci Kader ağını örmüşken Defin lazım… Gözyaşlarında nedir bu inci. Söyler ki, dayı nedir bu halimiz Takma kafana boynumuz kılıçtan ince Olmuyor yeğen olmuyor… Haydi deyince Silkelemek lazım balsız arıları / silkelenmiyor keyfince. ALLAHA havale ettik kulun zararını İster miydik bir garibin intizarını Aklımız kundağında, nabzımızın firarını İster miydik... karıncanın zararını Her şey bitti derken, gün olur açılır güneş Yeniden doğar bebek, güneş dağlara inmeden Umut taze bir kandır, çekilir sinenden Yaşam roman’ın kendisi, yaşamak lazım. |
Yeniden doğar bebek, güneş dağlara inmeden
Umut taze bir kandır, çekilir sinenden
Yaşam roman’ın kendisi, yaşamak lazım.
Evet hayatı acısıyla tatlısıyla yaşamak lazım...Acı çekmeyen ham ruhlara nisbeten acının ve hüznün hamurunda yoğrulup olgunlaşmakda lazım...Ayağımıza batan çakıl taşlarından şikayet ederiz bazen hiç düşünmeyiz felç olup onu hissedemeyenleri...Yürekde böyle bir kere felç olmaya görsün...Yaşamakkk herşeye rağmen değer...
Yüreğinize sağlık...
Kaleminiz daim olsun...