Kırmızı
Kan tutar parmaklarım, kırmızı
Üç beş dize tellenir sigaramın dumanında Yollarını gözlediğim penceremde Alışamadım havasına denizin Ben yazların mavisinde ararken seni Kıskanır yeşilinden kardelenleri nevruz Ah Sensiz adımladığım kaldırımlar Bir bir sökülürken yerlerinden Kokunu sayıkladığım rüzgarın uğultusunda Ayazını özledim memleketin Kar tanelerinde ararken haleni Sonbaharın sarısında beklermiş ya firuz Ah Yakamozlar dalgalanır gözlerinde Ben firari bir yalnızlığa gebe Aslını astarını yitirmiş kırmızı Sadece parmaklarımdan dökülürken Mürekkebi oldu şiirin Sensizliği içerken yudum yudum Ah Pervane olduğum yüreğinin kuytuları Ağlarken savurdu suretini hasretin Suzidil yankılanırken aklımın sahrasında Daldım ahengine mavinin Oysa kırmızıydı parmaklarım Delip geçerken nefsimi Heba oldu yazdıklarım Ah Lütfet göreyim sılanın en sılası gözlerini Bak derinindeyim gurbetin Varlığının ahengi sararken bedenimi, ruhumu Tutuştu yaprakları sinemin Kan tutmuş parmaklarım Göç etmiş bütün renkler/de Ah, kırmızı İsmail Altın |
Yazan kaleme selam olsun!