Sevgili Eşim-Aşkım Seher’imŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Dostlara gün/ aydın olsun…
Uyanın dostlar! Bu gün de yaşıyoruz! devam ediyor yaşam... ve biz içindeyiz halen... Fark ettiniz mi? gülümsüyor bize hayat… hemde bu gün sevgi günü sevenlerin günü diye bir farklı gülümsüyor… Bu gün sevmek günü ama sadece sevgiliyi değil her şeyi sevmeli insan... Biz bu gün düşündük kalemimizle birlikte, gün özel diye sevgiliye sevgiyi yazalım bakalım.. Ve topladık yazıları bakalım ne çıkmış ortaya... Önce dedik ki_______ Sevmek, çok büyük bir imtihandır... Küçük bir et parçasında, büyük bir dağ taşımaya benzer. Çoğu zaman dağ başını kar kaplar, ara sıra da tufan olur. Hayat sıkar, daraltır canını. Oysaki ne kadar geniştir kalbimiz. Her şeyi alır içine, bazen de genişliği nispetinde daralıverir, sığmaz olursun içine… ’’Onsuz geceler ıssız, sokaklar öksüzse… ayrılık ölüme, vuslat sehere denkse... hayat onunla güzel ve onsuz müptezelse… o halde bugün sizin gününüz!...’’ Eğer… Onu hatırladıkça başı göğe ermişçesine ya da asansör boşluğuna düşmüşçesine ürperiyorsa yüreğiniz… Ömrü saatlere sıkışmış bir kelebek telaşıyla o hüzünden bu neşeye konup kalkıyorsanız gün boyu nedensiz… Ve her konduğunuzda diğerini iple çekiyorsanız bu hislerin… Onunlayken pervaneleşen yelkovanlar, onsuz mıhlanıp kalıyorsa yerine, bir akrep kadar hain… Sınıfta, büroda, yolda, yatakta içiniz içinize sığmıyor, ondan söz edilince yüzünüz, sizden habersiz, mis kokulu bir ekmek dilimi gibi kızarıyor, mahcup somurtuyor veya muzip sırıtıyorsa ve o, her durduğunuz yerde duruyor, her baktığınız yerden size bakıyor, siz keyiflendikçe gülüp, hüzünlendikçe ağlıyorsa… Dünyanın en güzel yeri onun yaşadığı yer, en güzel kokusu bedenindeki ter, en dayanılmaz duygusu gözlerindeki kederse… Hayat onunla güzel ve onsuz müptezelse… Elmalar pembe, kiremitler pembe, gökyüzü, yeryüzü, onun yüzü pembeyse, kışlar ilkbaharsa, yazlar ilkbahar, güzler ilkbahar… Her şiirde anlatılan oysa… Her yazdığınız yazıda o… her yazdığını şiir oysa… her filmin kahramanı o… her roman ondan söz ediyor, her çiçek onu açıyorsa… Bir anlık ayrılık, bir ömür gibi geliyor ve gider gitmez özlem saç diplerinizden çekiştirip beyninizi acıtıyorsa, iştahınız kapanıyor, iştahınız açılıyor, iştahınız şaşırıyorsa, iştahınız, hasret acısında bile karşı konulmaz bir tat buluyorsa… Eliniz telefonda yaşıyor, işaret parmağınızla ha bire onu tuşluyor, dara düştüğünüzde kapıyı çalanın o olduğunu adınız gibi biliyorsanız… Mütemadi bir sarhoşluk halinde, her çalan telefona o diye atlıyor, vitrindeki her giysiyi ona yakıştırıyor, konuşan birini dinlerken "keşke o anlatsa" diye iç geçiriyorsanız… Kokusu burnunuzdan, sureti gözünüzden, sesi kulağınızdan, teni aklınızdan silinmiyorsa bir türlü… Özlemi, sol memenizin altında tek nüsha bir yasak yayın gibi taşıyorsanız gün boyu… Hem kimseler duymasın, hem cümle âlem bilsin istiyorsanız… Onsuz geceler ıssız, sokaklar öksüzse… Ayrılık ölüme, vuslat sehere denkse… Gamze gamze tebessüm de onun içinse, alev alev öfke de; bunca tavır, onca sabır ve nihayetsiz kahır hep onun yüzü suyu hürmetine… Uğruna ödenmeyecek bedel, gidilmeyecek yol, vazgeçilmeyecek konfor yoksa… Dışarıda yer yerinden oynuyor ve "içeri" de bu sizi zerrece ilgilendirmiyorsa… Nedensiz küsüyor, sebepsiz affediyorsanız ve bütün bu hallerinize siz bile akıl erdiremiyorsanız… Kaybetme korkusu, kavuşma sevincinden ağır basıyorsa ve aşk, gurura baskın çıkıyorsa bu yüzden her daim… Gece yarısı kadim bir dost gibi kucaklayan tanıdık bir şarkı, bütün acı sözleri unutturmaya yetiyorsa… Her gidişte ayaklarınız "Geri dön" diye yalpalıyorsa ve siz kendinize rağmen dönüyorsanız, sınırsız, sabırsız, doyumsuz bir tutkuyla… O halde bugün sizin gününüz!.. "Çok yaşa" yın ve de "siz de görün" üz…________________ demek ki sizde aşk nezlesi olmuşsunuz benim gibi… Ben geçiremedim bu nezleyi kırk üç sene geçmesini istemediğim için… Darısı sizlerde bitmeyecek nezlelere… Haydi o zaman söyleyeyim beklediğiniz sözü…” SEVGİLİLER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN” Umut ve sevgi gönül sofranızın baş tacı olsun... Gönül soframdan gönül sofranıza sevgi ve muhabbet gönderdim... 14.02.2015 Ö.S.Kurşun
En umutsuz karanlık bitmeyen gecelerde
Yüreğime vurulan sonsuz mühür gibisin Çözülmeyi bilmeyen çapraz bilmecelerde Sen benim şu gönlümde bir kördüğüm gibisin Sen eğer Leyla isen ben de sana Mecnunum Yalnız sensin kalbimde sevdam nazlı çiçeğim Hava gibi su gibi yalnız sana mecburum Sen benim şu gönlümde ilk gördüğüm gibisin Bir tek sana yangınım yalnız sana vurgunum Can bedende durdukça sensin taze sürgünüm Senin varlığınla ben şu hayatta durgunum Sen benim şu gönlümde ilk ördüğüm gibisin… 14.02.2015/ 04.30-İZMİR(2) Ömer Sabri Kurşun ***** Seher’im Gönülden sevene sevmek için hiç günler biter mi? Kutlu olsun on dört Şubat sevgililer günümüz Seher’im Sevip sevilene sevmek için hiç bir gün yeter mi? Kutlu olsun on dört Şubat sevgililer günümüz Seher’im... 14.02.2015 Ömer Sabri Kurşun |