SUS KALBİM SUS! Of kalbim ne kadar konuşuyorsun? Sen konuştukça batıyor gönlüm.. Bedenim lime lime olmuş baksana her tutanın elinde kalıyor! Sana dedim her güzel vefalı olmaz, her söz gönle konmaz..Sen inanmaktan vaz geçmedikçe ben böyle mecnun olur düşerim çöllere! Bir kere de beni dinlesen ölmezsin ya. Yüzü güzel olanı değil, gönlü güzel olanı seç de benim de yüzüm gülsün..Sen seçtin ben koştum..Bu koşmaca daha nereye kadar? Bak beni dinle her dala konma, her çiçekten bal alma..Her gördüğünü yar sanma, bir gün forsun indiği zaman,kaldırımlarda sürünecek sensin! Sakın suçlama hiç kimseyi, aynaya bak gör halini.. İyi bak bu sen misin? Saçlarında aklar, gözünde mor halkalar, deniz dalgası gibi bir surat.. Tanıyabildin mi kendini? Kalbim vakit varken u dönüşü yap! Usulet Güner

SUS KALBİM SUS
Ne olur masumca bakma gözlerime,
Yüreğim dayanmaz bunca zulme.
Cam kırıkları doldu bağrıma,
Nefes bile alamıyorum!
Gözlerim her gün sağanaklar altında,
İnler gibi akıtıyor yaşları.
Gönlüme çakılmış çakıl taşları,
Seni gördükçe kayalaşıyor.
Sen toprağımdın suyumdun,
Ekmeğimdin aşımdın.
Yüreğimde aşkımdın, sen benimdin,
Ben senindim bir zamanlar.
Şimdi el bile değil, tanımıyorum seni.
Hâlbuki çöl olan yüreğini, yüreğimde büyüttüm.
Filizledi açmaya yüz tuttu.
Gülleri dermeye gelecektim.
Bir şimal rüzgârı esti alıp götürdü.
Yüreğimde derin yaralar açtı!
Şimdi kanıyor kabuk tutmuyor!
Her gördüğü yerde sana dönüyor.
Tanrım yaratmaz böyle bir kulu,
Bu kadar vicdansız duygusuz biri,
İsyanım sana değil kendime.
Nasıl sevdim, nasıl taptım senin gibi birine?
Kalbim sus artık yeter feryadın!
Vefasız bir sevgiliye kurban olma,
Peşinden koşmaktan yapboza döndün!
Elbet sonsuza kadar sevecek,
Biri çıkar karşına.
Usulet Güner