YIKILIYORUM
Ah şu gençliğim zamansız terk etti,
Tesbih gibi bir bir dökülüyorum. Parayı buldum da sıhhat çark etti, Kaçırdım ilmeği sökülüyorum. İçimde bin sitem dilimde efkar, Yürek buz tutmuş üstü bir yığın kar, Açılsa dilim, ah neler neler var, Söyleyemem dostum sıkılıyorum. Hazanda açıp baharda solmuşum, Dertler deryasına maya çalmışım, Bir şahin gagasında av olmuşum, Hergün bin kez yere çakılıyorum. Isıtmaz sırtımı yün parka sarmak, Kar etmez bu vücuda direk vurmak, Ne mümkün elif misali dik durmak, Vav gibi gün ve gün bükülüyorum. Yaş desen almış başını yürümüş, Şakaklarımı ak saçlar bürümüş, Sineme akan ırmaklar kurumuş, Aral gölü gibi çekiliyorum. Vuslata varıyor tren bu son durak, Sanma ki hep dalında kalır yaprak, Günahkar bedenimi çeker toprak, Tutma dostum tutma, yıkılıyorum. Fatih COŞGUN |