2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
2451
Okunma
Nasıl unuturum Çanakkale’yi
Milletin var oluş destanı vardır.
Anlatmak ne mümkün bunca çileyi
Orada dertlerin harmanı vardır.
Mehmet’im seferde sefer tası yok
Ayakta potini başta fesi yok
Su içmeye vakti matarası yok
Vatana adanmış bir canı vardır.
Kimisi nişanlı köyde sunası
Meleşiyor bir kuzuyla anası
Kiminin başında taze kınası.
Her evin bir nazlı kurbanı vardır.
Vakti sefer olmuş bakmam ardıma
Bütün dünya gözün dikmiş yurduma
Var gücüyle kin kusuyor orduma
Zalimin körelmiş vicdanı vardır.
Bir sabah dağlarda koptu velvele,
Dereler yol verdi kandan bir sele
Baharda yamaçlar bürünür güle
Renginde şehidin al kanı vardır
Bomba sırtı denen yerdir burası
"Sekiz metre siperlerin arası
Cennet’e girmenin gelmiş sırası"
Göklerde bu halin hayranı vardır.
Kaybolan güneş mi gözümde fer mi
Yıkılan gökler mi sarsılan yer mi
Gökten yağmur değil yağıyor mermi
Meydanda son asrın tufanı vardır
Can pazarı olan Sargı yeri’nde
Bin telaş yaşanır her seferinde
Oğlu can veriyor bak ellerinde
Bir doktor babanın figanı vardır.
On beş yiğit ile kahraman Yahya
Milletin gönlünü eyledi ihya
Yıldırım misali yüklendi koya
Morto’da düşmanın hüsranı vardır.
Boğazda sur olmuş Seyit onbaşı
Kapkara bir duman kapladı arşı
Son sözü söyledi dünyaya karşı
Değişen şartların devranı vardır.
Şükürler olsun ki erdik sabaha
Dilerim gidenler gelmez bir daha
Müminler sonunda çıkar felaha
Bu işte Mevla’nın bürhanı vardır.
Hiç bir yiğit diğerinden seçilmez
Böyle bir destana kıymet biçilmez
Can sağ iken "Çanakkale geçilmez"
Zaferle yazılmış fermanı vardır.
5.0
100% (3)