Sahipsiz Mektuplar / 1"Mektup No:1 - Dostlarıma..." - Öyle bir han ki dünya; yolcusu var, yolu yok Öyle bir mektup ki bu; adresi var, pulu yok! - Ne diye sorarsınız neredeyim, nasılım? Hüznümü sahiplenip kaldığınız yerdeyim. Bir peşreve dönerken hüzzam kokan fasılım Mutlu yarınlarımı çaldığınız yerdeyim. Ne dikenleri solmuş güllerin arasında Ne kirpikleri ıslak bir gözün karasında, Devası aşka vurgun bir gönül yarasında Vazgeçtiğim rüyaya daldığınız yerdeyim. Bıraktığınız yerin ismi hüsransa hâlâ Sevdalar bağbozumu, vefa yalansa hâlâ Yıldızlar sabaha küs, uyku ziyansa hâlâ Belli ki beni benden aldığınız yerdeyim. Dert dediğiniz ne ki, kaç yıl kaç asır sürer? Elbet gönül kapımdan sevda da aşk da girer. Ama uzun zamandır dertleri birer birer Kırılmış yüreğime saldığınız yerdeyim. Uykusuz gecelerin sabahını çok sayıp Sonu mutsuz düşlerin günahını yok sayıp, Yıldızsız gökyüzünün siyahını kutsayıp Hüsranı ömrüme farz kıldığınız yerdeyim. Hani yağmur yağarken semadan ıslak ıslak Hani aşk kokardı ya, güllerin yurdu toprak. Şimdi ne acıdır ki düşerken en son yaprak Avuçlarımda açıp, solduğunuz yerdeyim. Beklemekten usandım, yoruldum diye belki Umudumu yitirdim, duruldum diye belki Kimbilir, dikeniyle vuruldum diye belki Sevda çiçeklerini yolduğunuz yerdeyim. Ne takvim tutuyorum ne saatle işim var Ne çıkmaz sokaktayım ne ay, ne güneşim var Ne özleyecek dostum, ne de bir geçmişim var Bana benden uzakta olduğunuz yerdeyim. Velhasıl, ismim gurbet; aşk gibi, huzur gibi Baktığım yer karanlık, ışıksız bir nur gibi. Aslını sorarsanız, sessiz bir yağmur gibi Gözlerimin içine dolduğunuz yerdeyim. 20.02.2008 Beylikdüzü |