-KARADENİZ'İN İNCİSİ-
Yamaca bir sırt vermiş ki, pir duruşuyla heybetli
Doğası ve tarihiyle, Karadeniz’in simgesi Horonuyla Hamsisiyle, Temel ile Gülsüm’üyle Güzide bir kent ülkemde, karşımda tüm görkemiyle. Boztepe’deyim o akşam, kuşbakışıdır manzaram Durmak ümidiyle selam, engin maviliğe devam O günüm ki maalesef! Esefle puslandı ruhum Ahi Evran türbesiyle, yüreğimde görkemiyle. Dönüş yolunda geçerken, Kızlar Manastırı bir zan Maziden bir çizgi roman, canlandı zihnimde o an Kenti ortasından bölen, bir asırlık taş köprüden Trabzon’dan taa! Bursa’ya, gönüllerde görkemiyle. Gezdik eski eserleri, duyduk uhrevi ahengi Sultanlar devrinden kalan, yüzyılların haşmetini Günün birinde gezdiğim, bir müze ki* Ayasofya Karadeniz çehresiyle, meydan okur görkemiyle. Atatürk köşkünde geçen, bir fasıl öğle vaktinde Gönül telimi titretir, çalar aheste bir beste Ağaçların gölgesinde, koruluğun nefesiyle Canlanır bir kent mistiği, o an birden görkemiyle. Bir cumartesi sabahı, Maçka yolları tez akar Dudaklarda meşhur türkü, göz önünde asfalt uzar Yol kenarında çayırlar, koyun kuzuyu ağırlar Bu manzaradan bihaber, kalmaz mı ki görkemiyle? Tüm heybetiyle nihayet, doğadan taşan zarafet Kurulmaz mı karşımızda, bir sofra ilanihaye Nefesimizde nefesi, işittik billur bir sesi Bir manastır ki kuytuda, dere tepe görkemiyle. Yöre insanım bir başka, duyduğu sevgi ve aşkla Baharı müjdeler bana, gel de sen bu işe şaşma Yıllar yılları kovalar, his seli sel olur coşar Şen ola Trabzon’um şen, güneş doğar görkemiyle. L.T. * Bugün Camii hüviyetini tekrar kazanmış bulunmaktadır. |