Hüznün sesi..
Gayesiz soluklarımda hissediyorum ölümün ıraklığını..
Kaderin tüm uçurumlarında yok ecel! Çoğusu ızdırap çoğusu keder ama gelmez arandığında ecel.. Gayesiz dolaşmak düşüyor bazen hayallerin enkazlarını.. Zamana bırakılmış umutların mum gibi erimesini seyrediyorum şimdi Yetişecek biryerim yok zaten aceleye takatimde.. Yüreğim en yorgun yerine saplandı en dargın yerindeyim hayatın.. En kalabalık çaresizliğini yaşıyorum kaderin En adamakıllı acısını ayrılığın.. Hiç mümkün olmamış bir başlangıcında kıvranıp gitmelerin En belası engellere maruz kalan yerdeyim.. Tutuşturulmuş hayallerimin yüreğimi nasıl yaktığı tahmin edilemez Sisli gecelerde sensiz kalışımı yazıyorum Sensiz oluşumu düşüyorm sarı kağıtlara.. Ne hayaller boyandı ardından, ne hayaller onardı yüreğim Yüreğim yüreğinin ardına düştüğünden beridir gülmüyor Bir gidişin gözümde senin başka gidiş görmüyor.. Bana senden bir hüzün kaldı bana bıraktığın acıydı.. cefaydı.. Her defasında kalkıp yollara düştüm ardından Aklıma düştüğün her defasında.. Ne zaman gözlerime hayalin düştü gözlerim hayalinin ardına düştü.. Her defasında sana yollar tükendi.. Her defasında gözlerim yollarında gidesim kursağımda kaldı.. Her defasında birtanem ayaklarım kaderime dolandı.. |
sonra şiir
o da sarı kağıda yazılmış gibi
hasta ve yorgun ellerden gibi
hissederek yazılmış, uyar uymaz cabası anlatma çabasından uzak ve doğal
hersey guzeldi
tebrıkler