3
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1673
Okunma

Uzun yıllar oldu alamadım mutluluğun kokusunu
Onca emek, onca çabadan sonra
Ümidimi bıraktım yol kenarına
Anladım ki mutluluk doğuştan yasaklı bana
Müebbet ağlarını örmüş yargılanmadan
Parmaklıklar arkasında kaldı
Ve şu gibi akıp geçerken zaman.
Şimdi başımı kaldırıp uzaktan seyrediyorum
Olan biteni
Gördüğüm sonu olmayan bir gök yüzü
Kah güneşli kah kapalı yüzü
Ne resmi çiziliyor ne yazılıyor hikayesi
Ömrümün kıyısından ne zamana kadar teğet geçecek
Mutluluk birkaç harften ibaret
Tarifini kim verecek
Tadı varmıydı kurtlar sofrasında ki bir lokmanın
Savunmasız bir canım
Yalvarır gözlerle etrafımı seyrederken
Bir varmış bir yokmuş
Diye başlar en güzel masallar
Susuzluğuna taş- taş ağu içmeye hasretim
Mutluluğun zerresini bulsam
Göğsüme takip gururla gezeceğim
Yan yana iki tomurcuk
Açmaya korkan dalında mavi gül
Sessiz beklemede bülbül
Topraklarda bahar gelmeyecek
Kaygısı düşüyor
Tohum üşüyor başak üşüyor
Yasa boğulmuş mevsimlerin yaşı dökülüyor
Mutluluğa giden yola
Çekilen setler bir bir sokuluyor
Ama nafile
Doğuştan yasaklı mutluluk bana
İçimdeki ses biliyor
Yalçın BİRİCİK………..05/02/2015
5.0
100% (7)