Açık Kapısı sensin bana cennetin
Açık Kapısı sensin bana cennetin
Açık kapısı sendin bana cennetin Şu halime bak anne Yokluğun cehennem Anladım bir senin derdin gül anne Gurbetlere düştü yolum Ben gurbetler için yaratılmamışım ki anne İğne iplik verdin Söküklerime Bir kaç günde bitti verdiğin iğne iplik Ben senin hasretin için yaratılmamışım anne Ayrılık okuyla öldüm anne Gurbette bin ağladım bir güldüm anne Öldün Öldüm Ben senin ölümün için yaratılmamışım ki anne Gözlerime göz yaşı verilmiş Yetmedi senin ölümüne ağlamam için Ben senin ölümün için yaratılmamışım anne Göz yaşım az verilmiş gözlerime Kan ağladım Anneler ölünce kan ağlamalı göz Dağ gibi inlemeli öz Ben sensizliğin için yaratılmamışım anne Parçanım senin Ağaçsın dalım Sensizlik zor anne Çocukken de kaybetmeye dayanamazdım seni Kör karanlığa girdi acemi yolum yine Sensizliği hep umutsuz çöl bilmeliyim anne... Ben senin yokluğun için yaratılmamışım anne Sensizlik zor Çiçeklerde kokusunu aradığım... Tek sensin ne halam ne babam... Sensizlik zor tek Tozlu yollarda ayağının tozunu aradığım Sensizlik en zor Ayaklarının altında benim cennetim Dünya şimdi cehennem Ben sensizlik için yaratılmamışım anne Sensizlik zor Toprakta kokusunu aradığım Sensizim şimdi Mezarına koşuyorum Derdim dağ olunca Sensizlik neler neler öğretti anne bana... Sensiz saray saray değil Ben senin yokluğun için yaratılmamışım anne Dağ olmuyor gönül sensiz Sevinci dağ olmuyor... Bağ olmuyor gönül sensiz Bu dünyayı sevmek için... Çiçek açmak için Sana muhtacım anne Ey derdi gül olan anne Tek senin derdi gül olan Sarıdır rengi sensizliğin Hangi zengin güneşte var sendeki nur Kim olabilir bana senin kadar güneşli yar Ben güneşsiz bir dünya için yaratılmamışım anne Sensizlik zor anne Öğütler ek anne bahçesine kör aklım Aklım akıl değil Aç avuçlarını mavi gökler gibi avuçların Sevgin zengin denizdir hüznümün yangınları dinsiz Ömrümün alçak gönüllü dağlarındadır beyaz saçların yine… Ben beyazlık olmayan bir dünya için yaratılmamışım anne Sensizim şimdi Hasretle tanıştım ateşle tanıştım Bir mezarın gül koca dünyada Ey derdi gül olan anne Dağın niyeti belli değil Denizin niyeti belli değil Senin derdin gül anne... Bir mevla bir de sen varsın benim için Bir tek mezarında çiçek oluyorum Ben yokluğunla yaşamak için yaratılmamışım anne Ölüm ayırdı cennette buluşuruz.... Buluşmak var anne Allah yar anne Ben yokluğunla yaşamak için yaratılmamışım anne Dünya da dört dinsiz duvardır anne Taş gibi soğuktur içi-dışı Anne bu hapishaneme açık penceresin Tek pencere sensin açık kapı tek sensin Hayatın dinsiz yokuşlarında kanatsın bana Sen benim çirkin gözlerimi seven tek insansın Eyüp sultandın her zaman gönlümü misafir gibi ağırlayan Tek senin derdin gül anne... Anne bana mezarın bile lazım bu çürük dünyada Bir sensin bu sarayın açık kapısı… Ben sensiz yaşayamam anne Sensizlik çok zor anne Ey dertlerimin ilacı Senin ayaklarının altındadır bana cennet Sen cennet ağacısın dünyamın Elleri öpülesi, yüzü güneş bilinesi Sırtımda taşırım senin kabe’ni... Ben yokluğunla yaşamak için yaratılmamışım anne Ben Allah’ı sevdim Rasulünü sevdim Ve bir de seni Ben sevgisiz dünyada yaşamak için yaratılmamışım anne Mekkesinden hicrettedir gücenmiş o sevgi Her asra ordularını göndersin o sevgi Bu sevgiye ayırdım ruhumun otağında ölümsüz tahtı Korkularımı kırdım ebabil gagasıyla bir kahraman gibi Ben sevgisiz dünyada yaşamak için yaratılmamışım anne Leylam oldu mevlaya çıkan çölümde sevgin... Ben gülsüz dünyada yaşamak için yaratılmamışım anne Bana ölüm yok ne bu dünyada ne de ukbada Ben Allah’ı sevdim Sen bir başka ışıksın bende anne... Ey derdi gül anne... Tek senin derdin gül anne Güneşe duymam hacet olduğun yerde Ben annesiz dünyada yaşamak için yaratılmadım anne Sensizlik en çok güzelliğini öğretti bana Şefkate susadım anne Secdeli alnını özletti bana Tek sensin cennetin yolu Ey namazlarda bile hatırlanan kıymet Unutmuştum seni ya anne Kabe bana darıldı... Ey derdi gül olan Ölünce anneleri ağlar çocuklar Ağlamaları sensizliği anlatıyor bana Eylülde solar gül sensizliği anlatır bana... Ben sensizliği ateşi yaşamaktayım anne... |