ekmek ve zeytin kadar hürmetimsinSabah çayı kadar özlediğimsin Soğuk düşlerden uyandığımda Merak ettiğimsin Yanında açılıp okunan gazete sayfaları gibi Ekmek ve zeytin kadar hürmetimsin İçim ezildiğinde Mutluluk kadar uzaksın bana Hüzün kadar yakın radyoyu açtığımda Pencereyi açtığımda içeriye dolan Hava kadar nefesimsin Ve ne benden kaçan ne ellerime konan serçesin Gökyüzüne yabancı bakarken Ben sana hep kıyıyken Sen bana hiç çarpmayan dalgasın Ama hep bir yarasın içimde Türküler söylediğinde |