GÜVERCİN VE BÜRÜTÜS MİRASCISI
Ankaranın betonlaşmış yüzüne inat
Bir güvercinim vardı, sarı kanat Gözleri boncuk karası , şirinmi,şirin Eşide kendide , Hünkari, idi, Ölümün peşine ,niye,niye takıldı ki,,,,, Kendi dişi, fındık burunlu ;Oyunbaz-ı Çöp tenekesine atmışlar, törensiz İnsanlar niye, bu kadar acımasız Enselerinde solurken, ölüm nefesleri Güvercinimin ;Eşi hüzünlü, ben üzgün Can aynı can , ölüme teslim Peygamberim sağ olsaydı, inanın Çocuk gönlümü teselli ederdi Ölmek mi kolay, yaşamak mı Ne yaşayanı ,ne öleni ;Çözemedim Aklım kördüğümlerin çıkmazında Ve yok oluşlar, başlangıçlar müjdesi Çocukların ağaç evidir, gönüller Umutlar penceresi, korkular kapısı Uğur böceği ve yusufcuklar; Nerdesiniz Bir haber yokmu;Ölülerin gittiği yerden Kötlük, Kutsallık zırhında , Ülkemin sosyal yarası, beklentilere makum Ölen güvercinimin, bin fazlası Kimse görmesed e kanatır, kanatır içimi Güvercinimi ‘çöp tenekesine’ atanlara ‘niye bir karış toprağı çok gördünüz’ dedim; ‘bizim toprağımız var mı ;Güvercinin olsun’ ? ‘Toprak reformunu unutmuşken partiler’ Dediler Yarsuadım ‘bu benim toprağım’ diyemedim Güvercinime mezar yeri olsun Habilleri sırtlamış ‘Kabillerin Ankara sı’ gözün aydın Yarınlar ‘Bürütüs lerin’ mirascısı Ankaranın betonlaşmış yüzüne inat Bir güvercinim vardı, sarı kanat Gözleri boncuk karası , şirinmi,şirin Eşide kendide , Hünkari, idi, Ölümün peşine ;Niye,niye takıldı ki,,,,, |