Dağlar heyKulak verin bu dağların derdine Gönül veren gelip geçmiş Han’lar hey Nice âşık sorup durmuş derdi ne Dert sorarken bade içmiş Han’lar hey Yol vermemiş hâl vermemiş düşküne Esen yelden yoldaş etmiş meşkine Baykuş yuva yapmış bülbül köşküne Gül eyvaha kucak açmış Han’lar hey Bir gün gözü nazlı dağa uyanmış Sevda gelip ciğerine dayanmış Yeşil rengi kan kızıla boyanmış Gece düşte kalkıp uçmuş Han’lar hey Bir yol gelip ortasından ayırmış Üzerinden örtüsünü sıyırmış Meczup diye her sorana duyurmuş Fazla vuslat cana suçmuş Han’lar hey Koyun -kuzu varmaz olmuş yanına Yazık demiş çobanların şanına Kahır etmiş kavalına kınına Eteğinden urgan biçmiş Han’lar hey Kuruyunca yeşil zümrüt renkleri Gelen kervan tez yüklemiş denkleri Çok zor demiş gariplerin cenkleri Yaşlarını gizli saçmış Han’lar hey Yavuklusu el ayaksız yâr imiş Onun bile onda gönlü var imiş Nerden bilsin felek cana zâr imiş Anlayınca rengi kaçmış Han’lar hey Keder nazlı cemâlini soldurmuş Beyaz duvak saçına ak doldurmuş Yağmurlara ahvâlini bildirmiş Kuşlar bile erken göçmüş Han’lar hey Bu yüzdendir âşıklarda kalışı İçten içe dertli nazâr kılışı Makberî’ye yârdır onun gülüşü Hasret gelip bizi seçmiş Han’lar hey ______________________Makberî…..18/01/2015……22:45…İst |
Gözelerden süzen su gibi akmış mısralar,
Tebrik ederim.