değerli can dostum Mert Yiğitcan ile birlikte yazdığımız şiirlerimizden biridir
bir ocak yangınında kavrulmuş bulutlardık ikimiz toz gibi dağıldık ölgün umutsuz
soluğu çıkmayan nilüfer çiçeklerine ağlardık biz onlar da bize
umutlardık bir buluta takılmış ses idik ben sadece bana sarıldığın günkü gibi yağmuru seviyordum sen gidince o yağmuru aradım hangi kentin gece hikayelerine gizlenmişti Ya da hangi çocuğun gözpınarı yangınlarına bulamadım …
serin maviydi geceler birlikte düştük üşüdük sonra bir türlü ısınamadı ellerimiz bir karış sularda boğulduk çaresiz zamanı bizden geriye savuran kimdi kim di bilemedik ki rüzgarıyla alıp götüren mazi çıkmazlarına ellerimizi
ben sadece umutlarımızı seviyordum tunami renkli yumuşak umutlarımızı şimdi, eskimiş bir radyo da şarkımız biz’siz çocukluk yıllarımızdan kalma bir mavi bere üzerinde kardan bir ask bir iz
bir şehrin yıkıntıları arasında sahipsiz gülücüklerdi gözlerimiz kırık bir camdan hayatın ipine asılmış bir kedi kuşlar kedilerimiz
ben yine sadece hayallerimizi seviyordum roma da , pariste dans venedikte gondolda’ymışız İstanbul Yeditepe de bir çay bahçesinde yana yakıla şiirlerin kanatlarına binmişiz yeditepe , yedi kere sallanmış anilarimizi çalmış şarkilarimizi notasız bizi bizsiz bırakmış Yeditepe yalanmış kuşlarımız yanmış yanmış …
ocak yangınıydı çaresizdik işte biz de onda yanmışız nefessiz rüzgarlara vermişiz hayallerimizi denizi özlemişiz okyanusun azgın dalgalarındaymışız oysa martılar neden ölürdü bilmem ki geçerken üstümüzden yoksa düşlerimiz miydi onlar sevinçlerimiz mi
dinle simdi toprak kokulu mevsim içime dikenleri dolduran hayat bir fotoğrafa girdim gördüm kendimi bir zamanlar ben de gülümsermişim
ben belki sadece deniz iklimlerinin bize vuran gölgesini seviyordum martı kanadında dünyayı seyretmeyi kumsalda gitar sesleri ve yakamozlar yakamozu ısıklar sanalim yine olur mu Jose ve dalgalar eşliğinde tangolar
Temmuz aydınlığını özlemiştim yaz telaslarımızı yıldız kaymalarında ışıyan hatıraları ben en çok seni sevmiştim işte Jose
biliyor musun Jose , ben en çok gözlerime dolan görüntünü sevmiştim buzdan bir el alıp da kalbimi donduruncaya kadar ve her yaz sonu üzüm buğularında hatıralarımızı içime çekmiştim Mevsimler yaslı denizleri soldurana kadar hep gizlice uyumanı izlerdim ve batık gemiler misali anılarımıza devrilirdim
şimdi, geceler sensiz dinlediğim şarkılar gibi sesleri duyulmayan hazin bir yalnızlık koyu hayat çaresiz demirlediğim
haydi artık tut ellerimi Jose melodilerini dinle geçmişin lütfen çok bekletme beni uzanalım bir meleğin kollarına
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Kar Yangınları Senfonisi şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kar Yangınları Senfonisi şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
OLDUKÇA ANLAMLI BİR ŞİİR OKUDUM,DEĞİİRMEN TAŞI GİBİ DÖNEREK ÇARPMIŞ TÜM DÜŞÜNCELERİN HER YAPRAĞINDA Kİ EN GÜZEL ÇİÇEĞİNDEN KUTLARIM...SEVGİ VE SELAMLARIMLA....
umutlardık bir buluta takılmış ses idik ben sadece bana sarıldığın günkü gibi yağmuru seviyordum sen gidince o yağmuru aradım hangi kentin gece hikayelerine gizlenmişti Ya da hangi çocuğun gözpınarı yangınlarına bulamadım
O kadar güzel ki Ata gidince ev soğuk olurmuş üşürmüş eller bir meleğin kollarına konmak ister Gidince her şey bitti derken hayat bakarsın uzun bir yol Sanrılar gitmez her yerde hatırası bitmez bitemez her iki yüreği kutlarım sevgimle her iki dosta
çok teşekkürler canım Melekcim çok seviyorum seni ve yüreğini biz de sana sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz harika bir yorum yazmışsın içten gönülden tıpkı varlığın gibi sevgiyle.
Sevgisizliğin ve vefasızlığın hüküm sürdüğü dünyada sevgi dolu bir yüreğin Duygularını dışa vuruşuydu bu duygu dolu şiir. Bu dünya sade bizim değil onlarında. Sevgiye himayeye ihtiyaçları var. Şiir şairin duygularının dişa vurumudur Betimlemeler duyulan hüzünü ve kaybedilenlere duyulan özlemin o hassas yüreği nasıl üşüttüğünü Duygu seli bir anlatımla dile getirilmişti harikaydı. O güzel yüreğini hep yaz güneşi ısıtsın canım hoşça kal
serin maviydi geceler birlikte düştük üşüdük sonra bir türlü ısınamadı ellerimiz bir karış sularda boğulduk çaresiz zamanı bizden geriye savuran kimdi kim di bilemedik ki rüzgarıyla alıp götüren mazi çıkmazlarına ellerimizi
ben sadece umutlarımızı seviyordum tunami renkli yumuşak umutlarımızı şimdi, eskimiş bir radyo da şarkımız biz’siz çocukluk yıllarımızdan kalma bir mavi bere üzerinde kardan bir ask bir iz
bir şehrin yıkıntıları arasında sahipsiz gülücüklerdi gözlerimiz kırık bir camdan hayatın ipine asılmış bir kedi kuşlar kedilerimiz
MERHABALAR GÖNÜL DOSTU İNSAN HER İKİ YÜREKTE DUYGU SELİYLE KABARMIŞ BELLİ..ÇOK ÇOK GÜZEL VEDE ANLAMLI BİR DUYGU PAYLAŞIMIYDI.. YÜREĞİNİZ VEDE KALEMİNİZ DERT GÖRMESİN..KUTLUYORUM HER İKİ YÜREĞİ VE DE EMEĞİNİZİ .. SELAM VE SAYGIMLA.
Ben en çok senin beni sevemeyişini sevmiştim... demek geldi içimden. Hep sevemeyen , sevmeyi bilmeyen çok sevilir ya... Ne bileyim işte... İçim acıdı yine...:(((
annemin burcundansın ipekçim çok severim ikizler insanlarını ben yengeç yükselen terazi :) ikizler olman seni daha çok sevmeme sebep heryeri güzelleştiren burcunuz.
Değerli can dostum , güçlü kaleminle bir duygu harmanlamasında , bir şiirin oluşumunda daha , birlikte emek verdiğin için sana şükran borçluyum. Önemli olan , şiir evrenine bir damla şiir ile katkıda bulunabilmek elbet. Her şiirin bir yüreği vardır. Onlar da ; güler, ağlar , küser barışır yaşamdan yana payımıza düşenler için. Yalnızca bizim ortak sesimiz değil onlar. Şiirler kalemlerden kağıda düştükten sonra, insanlığın ortak kültürünün, şiir dünyasının ortak değerlerinden birisi haline gelirler ki , okuyanın dünyasına da girerek , okuyucularla da bütünleşebilen yanlarıyla , hikaye ve roman gibi edebiyat türlerinden çok daha fazla içselleştirilebilmekteler. Yüreğin ve kalemin hep var olsun can dostum. Sağlıkla , huzurla , daha nice birlikte emekler vererek eserler üretelim. Tüm dileğim bu. Sevgi ve saygı ile.
Mert YİĞİTCAN tarafından 1/26/2015 4:34:04 PM zamanında düzenlenmiştir.
soluğu çıkmayan nilüfer çiçeklerine ağlardık biz onlar da bize
Nilüferler(su perisi) bataklıkta yetişen bünyesinde ki bulunan bal mumu sayesinde kendi kendini temizleyen tek çiçektir.Dünyanın kirliliğine rağmen iyi ve temiz kalabilme felsefesi gibi.Dizeler imgenin zenginleşmiş haliyle sunulmuş, dolu dolu.Nasıl derin bir hüzün,nasıl bir anlatımdır,kış ve yalnızlık ne çok yakışmış dizelere.Bir özlem kavruğu yüreğin sesiydi ki, kağıt kesiği gibi sızı bıraktı inceden.Hüzün her yürekte aynı renk.Bazen bir şiir okur burulursun,bazen bir şiir seni okur kalbinden vurulursun. Kaleminizi beğeniyle takip ediyorum,tebriklerimle. Sevgi ve selamlarımla.
Beğendim, çok çok güzel bir şiir okudum.
Kutlarım...
........................ Saygı ve Selamlar...