HOŞÇAKAL DOSTUM
Hoş geldin dostum tek sırdaşım
Görüşmeyeli nasılsın Sözümü kesmeden hiç konuşmadan Beni dinlemeye hazırmısın Bu sefer havadan sudan konuşmayacağım Az çok tanırsan beni keyfim olmadığında Zaten gözünden kaçmaz Hemen anlarsın Sus Sakın sorma bu valiz de neyin nesi Bilirsin seninle çok şeylerimizi paylaştık Bazen içip içip ağlardık Erkekliğimize aldırmadan Bazende bir yumruk gibi sımsıkı Kucaklaştık sanki hiç ayrılmadan Günümü dünümü aşımı bölüştüm seninle Senden başka soran ne ana kaldı ne baba geride Birtek yar vardı sevdiğim Ona ömrümü verdiğim hayatımı katlettiğim Geride kırık dökük bir enkaz bırakıp O da ellere gitti işte İflah olmaz artık benden Duramam buralarda Ne hayallerim vardı oysa Seninle sabahlara kadar Şişelerde boğardık acıları Umutla dizerdik gecelere yarınları Sonra derin derin çekerdik efkarla cigaraları Bazen üçümüz bir araya gelirdik Hulisi babanın garipler meyhanesinde Çakır keyif olup Kadehlere meze arası Sohbetleri karıştırıp senin yanık sesin’le Ne türküler dinlerdik Arada bir yenge can dostuma iyi bak Onu sakın üzme derdin Mutluluğa hep üç kadeh tokuşturup Ve şerefsizliğe bulaşmadan Şerefe der Şişenin dibine vururduk Gece yetmezdi bize kapatırken meyhaneyi Hesap almazdı hulisi baba bizi öyle görünce Bu seferki de benden tezgah arkası der Bize serfis arası hep eşlik ederdi Dostluklar arkadaşlıklar kolay kurulmaz Kıymetini bilin sevmelerin deyip Derin derin bir ahhhh çekerdi Şeref elimde kaldı Yarin şerefsizliği yollara Düştü işte Çoktandır da görmedim onu Anlatırsın onada Yarin yokluğu ağır geldi dostluğumuza Gitti hulisi baba dersin Gitti hulisi baba Benim için sımsıkı sarılırsın evlat gibi Helallik alıp ellerinden öpersin Can dostum sırdaşım Denedim çabaladım olmuyor işte Gün gün canım acıyor yokluğuna Bu halime sende üzülüyorsun Anlamıyorum sanma Sen ne kadar belli etmemeye çalışsanda Gözlerin anlatıyor herşeyi Az çok tanırım seni bilirsin Daha fazla kandırmayalım birbirimizi Sende Biliyordun değilmi Seni buralarda bırakıp Çekip gideceğimi Beni affet sen bari anla Neyse daha fazla üzmeyelim birbirimizi Hayatımda hiç kimseyle bir vedam olmamıştı Meğer ne zor şeymiş bu Hiç de beceremem Bilirsin böyle süslü kelimeleri Bana müsade yolcu yolunda gerek Nereye diye sorma Bende bilmiyorum Bu ayaklar bu yüreği nereye kadar taşırsa İşte orası yeni bir hayat Yeni bir kurtuluş belkide Tek bildiğim şey onu unutmak Ve onarmak bu yarayı içimde büyümeden Yada onsuz buralarda hergün ölmeden Haaa unutmadan Sana solgun bir resmimi vereyim Ara sıra bakar beni anarsın Beni özlediğinde Hulusi babanın yerinde Biri boş sandalyeye iki kadeh ısmarlarsın Gel sana son defa sımsıkı sarılayım Nasılsa kimse görmüyor Gecenin karanlığında Bırakta doya doya ağlayayım Beni unutma Gittiğim Yerlerden mektup yazarım sana Dur ne olur hiç olmazsa sen tut gözyaşlarını Ayıp oluyor ama Hadi git artık arkana bakmadan git Bende karışayım gecenin karanlığına usul usul Tüm hatıraları yollara dökmeden etrafa saçmadan Hoşçakal dostum hoşçakal Ayhan’ca Cümleler AYHAN AKDENİZ |