D O K T O R L A R
Bu hastalık genç ihtiyar ayırmaz
Genç ihtiyar hastaneye yattı doktorlar. Doktorlar hiç bir hasta kayırmaz Garibanı, ihtiyarı bir tuttu doktorlar. Her hastanın derdi türlü türlüydü Bazısının çamaşırı kirliydi Bazıları ateşliydi terliydi Herkesin derdine baktı doktorlar. Bazısı uzak ilden gelmişti Kimi grip, nezle, kimi soğuk almıştı Kimisi bu derdi küçük yaşta bulmuştu Herkesin derdine baktı doktorlar. Azrail pençesini salmadan Yarım kalan cancazını almadan Eşi dostu bile koşup gelmeden Yetişti elinden tuttu doktorlar. Doktorlarla baştabip el ele verdiler Hastaların başında pervane gibi döndüler Tanrı gibi yeni baştan can verdi Her hastayı sağlam yaptı doktorlar. Anacığın yarı ömrü gitmişti Önceden de hastanede yatmıştı Yatmış ama sanki canı çıkmıştı Anacığın canına can kattı doktorlar. Kimisinin hastalığı ağırdı Ne söylesen duymuyordu sağırdı Baştabip emrini öyle buyurdu Gözünü hastaya dikti doktorlar. Kimine kan verdi, kimine serum taktı Kimine iğne ilaç, kimine film çekti Türlü türlü hastalıkla savaştı Savaştan muzaffer çıktı doktorlar. Kimisi yaşlı başlı, kimisi gencecik Kimisi fidan boylu, kimisi incecik Kiminin yüzü solgun, zavallı goncacık Sayenizde yüzü güldü doktorlar. MUSTAFA der: Sizde bitmez şefkat var Her hastaya sanki koca dünya dar Benim gibi nice nice hastalar Sayenizde sıhhat buldu doktorlar. Mustafa UZELLİ |