gelmezz...dönerim diye, ömürdür giden...
içimizde, hala o büyütemediğimiz çocukluğumuz ağlayıp dururken.
şimdi ne kadar iç çeksekte, hayatın kucağında büyütüyoruz kendimizi istemeden. çoğaldık zannederken hayatın telaşından eksiliyoruz aslında günden güne, kaybediyoruz bir bir sevdiğimiz yüzleri aile resimlerinden. avuntu sırası bile değişiyor... anne oluyor , baba oluyoruz. ne avutulmuşuz bir zamanlar be diye ah çekerken. şimdi biz anlatıyoruz o masalları , avunanlar bile değişiyorken hayat işte, gelip geçiyor bize göre erken... saçımızda ki akları görmezden gelirken.. bir zamanlar, doluya koysan almayan , boşa koysan dolmayan bitmek tükenmek bilmeyen hayaller varken, o vakitler koca dünya ya sığmaz iken yarım kalmışlık gibidir geçen zaman , asla hesabı hiç sorulamayan şimdi bastonudur ağırlığını çeken... çeyiz sandıklarında saklarken kadınlar gençliğini , bir damat elbisesi gençleştirir mi yaşça er kişiyi ? bayram sabahı cam kenarında bekleyen , nerde eski bayramlar dedirten gözlüğünün altından bakıp süzerken , yakını görürde, uzağı seçermi hiç ? gelmezz...dönerim diye, ömürdür giden... ( ilhami kıymacı -onyedi.sıfırbir.ikibinonbeş ) |