Doğan Yeni GünSeni saçlarım ağarmadan tanımak isterdim. Beyhude geçen gençliğim öfkeli bana. Yıldız olurdum, güneş olurdum yoluna. Birlikte ağlayıp birlikte gülerdik, Hüzün nedir bilmezdik belki de. Rüzgar gibi bakar, Deniz gibi sarardım seni. Ama şimdi işte elli yedisindeyim. Saçların akının her telinin cefasını bilir misin? Bilir misin bir ömür yalnızlığı? Hüzün basınca gecelere Kar kasıp kavurur ortalığı. Anlatmak istersin derdini, Kimseler duymaz seni. Bir bir uçar elinde tuttukların. Gündüz geceyi ararsın. Gece gündüzü sorarsın. Dersin ki bekleyerek, Kapatayım gözlerimi bir daha açılmasın. Tanrı bile sevmez seni, Almaz yanına. Melekler uzaktır kapından. Taparcasına dil dökersin umuda. İçin yanar, Ağlarsın. "Omzunda yorgan, elinde torban" Gezersin diyar diyar. Bir ağaç, tek bir ağaç. Bir ıhlamur yoldaşın olur. Kokar içine içine. Mevsimlerin emekçisi olursun. Her mevsim yenisinin yolunu gözleyerek. Orakçı sen. Çapacı sen. Irgat sen. Ne zordur bir bilsen. Hep hiç olmak var olmamak. Susmak saatler boyu. Kendinle konuşmak sonra. Lambayı söndürdüğünde, İçin ürperir üşürsün. Korkarsın belki ölümden. Korkarsın yalnız yakalayacak diye. İçindeki eyvah çığlıklarıyla, Çağırırsın sevdiklerini, Ama duymazlar seni. Soymazsın giydiklerini, Gün eskimesin diye. Bir müddet ızdırap çeker. Sonra uyursun. Bir musiki tadında olur mu ki Doğan yeni gün. Belki de yarın. Belki de yarın kadınım. Şiir ve Yorum Mehmet Fikret ÜNALAN |