DEĞİŞMEYEN DUVARLARIM
SELAM değişmeyen duvarlarım.yerin kulağına fısıldamayan dostlarım,kimyasallar karışmış müptela ilişkiler,üvey aşklar,sınırı çizilmiş hudutsuz dostluklar birde çouğuna meme vermeyen analar ve ayıplar üzerine yağan karlar….hepsinden sıyrılıp geldim yine.ayağım takıldı hızla yürürken,neye diye dönüp bakmadım..!düşmedim bu defa..!!ellerim toprağa deymedi..ne enteresandır elimizi sakınırken bedenimizi kaçıramamamız topraktan!!!ne enteresandır sevmediğimiz insanlarda sevdiğimiz kelimelere gülümsememiz..!!ne tuhaftır içimize çekmeye sakındığımız,üşüdüğümüzde ağızdan çıkan karbındioksidi avuçlarımıza üflememiz,Size bir fotoğraf getirdim ama asmayacam..!!düşünmeden aldım ve şimdi fark ettim…şuan başka diyarda başka yarda olan birinin anlık gülümsemesini sizde kalıplaştırmak için çivi çakmam gerekecek…biliyorum kızmazsınız ama bakıp ağlayacağım şeylerde yapmazsınız…yaktığı sigara gibi yanıyor insan.düşünceli tekliflerde ağarıyor muhabbetler.Birkere inandım defalarca yandım diye düşünmeden edemiyor insan…Güven duygusunda telef olan hisler ve kahpe zaferin getirdiği nişangahlara gelesi hain insanların kıs kıs gülümsemesi…tabuta çivi oluyor işte…Bende bir defasında mutlu olmuştum,hiç unutmam süreci önemli değil bende mutlu olmuştum,seviliyorum zannetmiştim.dozajını aşamadığım bir mutluluk sanmıştım.Tatlı bir rüya diyorum şimdi o zaman zarfına.Geni değişmiş insanlarda değişmeyen saflık aramak aptalca idi.Hani neden ihtiyaç duyar insan sevmelere sevilmelere!neden riske atar kendini,karşıdan karşıya geçmenin dahi risk olduğu bu hayatta.Sebebsiz aşina duygular değil bu…uyanıkken rüya veya kabus ve hatta irinsel hisler.atomu parçalayan insan kendi anatomisinde boğuluyor.biri ölür ölü derler…biri öldürülür kimine göre kan parası kimine göre kan davası…Acaba ölenmi mağlup olan yoksa öldüren mi?bir kadın var anne olmak istiyor olamıyor,nitekim bir kız var istemeden anne olabiliyor!!!bu takdiri ilahi değil orası kesinde acaba lütuf yanlış kişiyemi ?yaradanın gücüne gitmesin ama tirilyonlarca hatanın içinde her insana birkaç hata düşüyor.hata ile günah arasında ufak bir çizgi var bilirim.Bir hata edip yanlış kişiyi seçmekte milyonlarca hataya sürüklüyor insanı..nitekim durum bu duvarlarım…Omuz ile yastık arasında büyük fark var benim dünyamda.Bir çocuğa sigara satmayan bakkal 3-5 sene sonra tekel büfeden rakı alışını izliyor insanın.Söz konusu para değil yetişkinlikte değil aslında!kanun ve kural…Aslında tarihte tek suç aleti kurşun veya kılıç değil aslında en büyük suç aleti kelimelerdir.İnsanı yıktığı gibi toplulukları ve hatta ulusları yıkar.Dilde kolay oluşan şu kelimeler derle ve topla sonra icat olan patlayan top gibi gürültüsüz fakat etkili halleri sarssın kullanabilirsen düşmanı.Bazen susarsın hani tüm askeri birlik ve polisler arasa bulamaz o suç aletini…Üşüdüm çok üşüdüm battaniye yorgan ve hatta sobada istemiyorum!!!Bak işte sıcak birkaç kelime edebilseniz ne hoş olacak…ama bırakın ben üşürüm siz konuşmayın…ahhh duvarlar ahhh….
|