Tan ağartısı duygularımÇok değil birkaç mevsim önceydi Yaşadıklarımız Bahar güz arası hikayemiz Toz pembe düşlerimiz vardı; Hiç gerçekleşmeyen Hüzne kanat çırptı şu zavallı yüreğim Nem varsa gönül hazinemde Dökülsün bulutlardan gözlerine. Oysa ben çoktan düşmüşüm yüreğinden Tan ağartısında .. Susuyorum; Susuyorum da Sadece çığlık çığlığa yüreğim işte için için kızgınlıklarını haykırıyor Hayata dair. Ruhum üşür gülüm üşür Sensizliğin kölesi saatlerim Boğulur tüm duygularım özlem vurdukça Bir bir cümlelerim unutulur dilimde Bir yudumluk sevgi takılır boğazıma Tan ağartısı nefesimde Yakamoz misali gölgem düşerken yollarına Yorgun bedenim kaybolur düşlerimde Bendeki ben şimdi çok uzak yüreğimden Adını andıkça uykular gelmez gözlerime Vedasız sonumuz yarınlar olmuş , Tan ağartısı arzularım kaybolmuş. İki mevsim arası takılı kaldı aşkımız İki mevsim arası kırdın ümidimin kanatlarını Sarı sonbahar sabahında Koyuverdin hüznü koynuma Çentik açan mahkum gibi Kesikler açtın duygularıma Mahkum ettin sensizliğe Ben hala kabullenme sancıları çekiyorum Oysa ben çoktan düşmüşüm yüreğinden Tan ağartısında .. |
Çöp ve mutluluk
Bir şubat ayazında
Ziyaret ettim şehir çöplüğünü
Toplanmış çöp yığınlarına bakarken
Kahır yüklü gönlümle
Mutluluk hayalleri kurdum
Kıymeti bilinmeyip
Atılan mutluluk var mı diye
Dolaşırken yığınların arasında
Bulsaydım
Boynu bükük bir mutluluk
İncitmeden alıp
Yüreğimde saklamak
En büyük arzumdu
Sonra mı ?
Eli boş döndüm
Köhnemiş şehre
Kul düşünce