EV...Eski sırmalar örtüler ve ud. Eski sevdalardan ne kaldı geriye. Gümüşler cam sürahiler ve kahve fincanları. Bir de notalar ve taş plaklar orta yerde. Beykoz işi bir gaz lambası duruyor mavi köşede. Bir köşede gelinlerin limonatalık ve bardağı. Çok eskiden alınmış gül ağacı koltuk takımı. Duvarda eski aile fotoğrafları salona girince. Çok eski bir anahtarlık sandıktaki kırmızı ip. Çok eski arkadaki masa Rusya’dan gelme. Ürgüp’ten birlikte almışlar sim örtülü eski sandığı. Ortadaki sehpanın yaşı yirmi beş senenin üzerinde. Azerbeycan’dan alınmış Osmanlı pilavlık bakır. Yağcıbedir dışındaki tüm halılar Hereke. El yapımı çin iğnesi birman üzerine yapılmış. Kırk beş yıldır aynı evin içinde. Salonda bir haza hanımefendi oturuyor. Şarkılar söylüyor geçmişe götürüyor içli sesiyle. Yıllarını paylaştığı bu evi bırakmak istemez. Merdivenleri çıkmak şimdi çok zor gelse de. MUSTAFA AYGEN |