Her bir an...her an anılmalı gittiği için keseden ki bizden daha üzgündür anlar boşa harcanmanın teessüründen hatta sanılır ki ’sonu gelip de bitmez’ o anların bir hatadır yaşanırken hissedilmeyen her anın bize ise anlar az gelir hep senelerimizi düşünmekten oysa düşünmek adına hissetmek zorundayız halbuki anlar tarafımızca o denli istenmiştir ki gönülden bir kez de olsa görebilmek bir elini bir an da olsa tutabilmek adına her minik anlarda ne fırsatlar doğar olanak yok olunca doğar boşluklar boyuna takılıp dururuz da başı ve sonu belli olamayan tüm boşluklar da biz bu savruklukta kendimizle onları da gömeriz birlikte anlarsa o bozuk ruhta özlerini bile göremezler anlar boşa çıkınca yıllardan geriye birkaç gün kalır yetmeyen çaresizlikleriyle biz ”bilmemekle" anlarsa “hissedilme dikleri ” için yanarlar çaresizlikten boyun büküşle ağlarlar anlayabilirsek anları uzayıp türerler nice yıllara anlayamasak biter de giderler karanlıklara anlar saniyelere giremediğinden kaybolurken bizler bir nefeslik hayatta çakıp uğraşırız de babalar da eksik ve kesik kalmış olan yıllar da anlar hikmeti ve aşamayı her an beklerler bizlerse garip işlerin üstüne uçarız gider seneler eksik ayaklarla yetişmek ne mümkün öyle de olsa yekunu bulmaya çalışırız noksan notlar da sözde hayatlarımızı önemseriz "hayatı çözmenin vesilesi kaçmış olsa bile" esrik yıllarda değerlenip bizi yüceltsin diye bekleriz kel topal yıllarda hükmümüz kayıp olunca biz/ biz değiliz aslında bugün ayrılsak bile anlar duymaz bir cümle ismimizi ve cismim izi bilip anlamazlar bile bölük pürçük yaşamaya sayemizde mahkum kalmışlardır bir kere bizim önümüz de ise parçalanmış yıllar kalır ancak toplamı birkaç gün eden hangi yıla da aittir hiç bilinmez aptalca "neyin eksik" diye de durmadan sorarız vitrinlenemeyen anlarımıza sadece ah vah içinde saçı başı yolan da biz makberin içine "eyvah la" girmekten öte mescitlerin "yüzünü görmeyen" ahmaklıktan da öte anlarımız biriktirilememekten yakınırlar biz saç baş yolmaktan da öte ne zaman ki bir yol görünse kayıp “hayatlar” hiç bir an çıkamazlar ki düze… (08.01.2015) AZAP… |