nehir kokusu___Sus şimdi ufku sarıyor / alaca düşün sımsıkı sarıldığım an akıp gidiyor avuçlarımdan rengi yüzüme bulaşan hüzün alnımda mühür / adın kırk bir düğüm Örs sesinden püskürür küslüğüm zamansız kırılan kabuğum /dem tutmayan adım levh-i kalemde yedim ilk bozgunu ürkek bir güvercin şimdi gözlerim yoğur hamurunu kadınım oyası kundağında kalan sevdanın rüzgar işle göğsüne uzun uzun savrulsun saçlarının karası merhemi olmayan köz / umuda inat ___savrul şimdi esrik yüreğim nihavent sabahlarına ilk sevmelerin ... . .. ... nehir kokusu / bilir misin ay düşüm ellerimdeki baharın yetim yanını sus zamanları lal mevsimlerde incinmiş tüm öpücükler hercai düşüm adı saklı yalnızlığım ne kadar garip/susarak özlemek seni |
Birer birer düşüyor bütün öpmelerim
Ağır yenilgiler alarak
Adresinde yokluğunu kıyamet bilerek
SADECE SUSARAK ÖZLÜYORUM SENİ
HİÇ TANIMADAN NE GARİP
Sense uzak, çok uzakta
Bir deniz gibisin resimlerde.
.........................türkü tadında.................