Bir kadının hüznü yerde
Hüzün olur; içi dışı sulh
Duaların avuçlarda sallandığında
Sevgi tomurcukları ,
Bade ağacında dualarla sulanır
Bir sevgisi var ki, içinde Kuran-ı Kerim sevgisi
“külli nefsin zaikatül mevt” ayetleri olur hep meşki
Her zerresinde mana ve ana fikir olduğuna inanır.


Kalbi hicran eder, bütünleşir içinde şen hücresi
Gönülden haykırır ve gül yüreği aşka gelir
Kalbi tesfirler hiç bölünmüyor ki zamanlar
O daima yaşayandır tatlarla ona başka gelir
Erbâbınla severse gönül eğer
O halde O’na hoş gelir zikir.


Sohbetin olduğu her yerde
Hergün hoş ziya eder gözlere
Kimi görmese göz ,göz dilidir yürekten
Görenle görmeyen bir olurmu gönülden ?
Hasbi-al etmektir hasrete, feri son perdeler
Ve bir hicran ateşi düşse göze semada kullara gök gürler
Yüce arşa,“Allahuekber” sesler kubbelerde inler
Ve haşrın erkamı ok ve yayın cüssesi
Bir cümle koyar, mana sözdesi
Ol maşuk olur vuslat
Çırpınır gökte iskat.



Ve aşk-ı maşuk
Vuslatın sesi yerde
Nidaların sesin nazarında
Değerlidir gönülde hazin vede hüzünde
Rabbe muti olan hazırdır tek mizanda
Ve şüphe duymaz, mazlum tek yürek mizanda
Kıyamda durur iken, alemi melek fizanda
Yemin olsun ki, ser başındadır sure-ti
Hakikât; perdesi sevgiliye güler
Gül cemal-e nuru damlar
Semada eder veda.


Ve bir kapı aralanır,
Gül kevser havuzunda düşlediği yerde
Af eder Hak her kulun istediği yerde
Bilendir Hak, terazide tartılan kaderde
Kul;“Hasbünallahi ve ni’mel vekil” inşallah desin
Ya Rabbim istiyorum bende, dileğim tek o minber desin
İşte o an dilinden hiç düşürmediği kelime-i şaadet gürler
Resul -kıyarmı hiç ümmetine, düşürmez cehenneme
Ve o zaman der Rabbi;işte gir der cennetine
Ne güzel değilmi? kim istemezki cenneti?
Gönül hoş , gözlerde sevinç var olur kullarda
Rabbin -Peygamber Aşkı bu
Hamd olsun Kâinâtın Rabbi olan Allah’a.