HAYKIRIŞ
Huzursuzum...
Dilimi bilen yok. Yüreğimle konuşurum, duyan çok. Ama anlayan yok. Öfkeliyim... Tıpkı yeni doğmuş gibi. Ağlamamda ondan. Bastırabildiğim kadar bağırıyorum. Namludan çıkmış mermi gibiyim. İsyankarım... Yanımda kimse yok. Tıkanmış insanlığın kapısı. Geçmeyi bilen yok. Alkoliğim... Kadeh kaldırıyorum hayata. Kırılan her kalp için bir tabak kırıyorum. Patlatıyorum şampanyayı, sonra aslan sütü diyorum. Dönüş yolunda ise biralar. Kararsızım... Hangi filmi izleyeceğim bilmiyorum. Bazen pause yapıyorum. Bazen sesi açıp bazen de kısıyorum. Karanlıktayım... Ya da gözlerim kapalı bilemiyorum. Hayata siyah yakışmıyor. Duvarlara çarpıyorum, yaralarım sızlıyor. Kaybediyorum adresi Ve üstelik dönüş yolu yok. Düşünüyorum... Bilip bilemediğim kadar. Sonsuz bir yol açıyorum kendime. Zaten tüm aslar bende. Bazen dev oluyorum, bazen de bir cüce. Haykırıyorum... Tıpkı ilk günkü gibi. Ama bu defa sesim hiç çıkmıyor. Seste duymak istemiyorum doğrusu. Attı yine kafamın kayışı. Arıyorum... Ne dünü ne de dünden öncesini. Hani şu fi dedikleri. Sanki yaşamışcasına. Arıyorum ama bulamıyorum. Kaybediyorum pusulamı ve yıldızlara bakıyorum. Geliyorum... Ben yürüyen olurum sen orada bekle. Zamanı yenmek bu oluyor heralde. Ufuktan ufuğa zıplıyorum. Kilitli kapıları, açık buluyorum. Geliyorum ama, her şeyi anlarsın heralde. Umuyorum... Huzursuzken öfkeliyim! Kararsızlığa isyankarım! Köşe bir karanlıkta alkol içiyorum! Ve üstelik düşünmüyorum! Haykırıyorum fi dedikleri yere! Bu defa yolu bulacağım! Biliyorum... |